menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nüfus politikasını sevişmeye indirgeyen hükümet ve pestisit

16 0
30.06.2025

Türkiye’nin doğurganlık hızı 2024’te 1,48 seviyesine geriledi. Bu 2001’de 2,38’di. Yani 23 yılda yenilenme seviyesi olan 2,1 eşiğin oldukça altına düştü.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bunu ‘varoluşsal tehdit’ olarak niteliyor. Bu nedenle 2025’i aile yılı ilan etti. Nüfus artsın diye gençlere ‘evlilik paketi’ müjdeledi.

Pakette 18–29 yaş arası genç çiftler için 48 ay vadeli, iki yıl geri ödemesiz, 150 bin lira faizsiz kredi var. Ayrıca birinci çocuk için tek seferlik 5 bin lira, İkinci çocuk için aylık 1500 lira, üçüncü ve daha sonraki çocuklar için aylık 5 bin–6 bin 500 lira arasında 5 yaşına kadar destek verilecek.

Yani ‘erken evlenin ve çocuk sahibi olun’ paketi.

Türkiye’deki enflasyonist ortamda vadedilen bu paraların yetmeyeceği ortada. Ama hiç yoktan iyidir deyip yola koyulanlar da olacaktır elbet. Ekonomik destek ‘varoluşsal tehdide’ karşı mücadelede ne kadar etkili olacak, zamanla verileri ortaya çıkacaktır. Konumuz bu olmadığı için ekonomik faslı burada bırakıyorum.

Her ne kadar nüfustaki düşüş ‘ekonomik kaygılar’ gibi nedenlere bağlansa da çok daha kritik bir neden daha var; gıda kaynaklı üreme sorunları.

Yani nüfus artışı için hükümetin arzu ettiği gibi verilen kredileri almak, evlenmek ve sevişmek yetmiyor. Türkiye’de çocuk sahibi olmak isteyen ama olamayan, tüp bebek deneyip yine de istediği sonucu alamayan çift sayısı zehirli gıdalar nedeniyle artıyor.

Uzun zamandır pestisitli gıdalarla ilgili haberler yapıyorum. Haberlerimiz çok gündem olunca Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ‘üreticileri kötülemekle, karalamakla’ suçlamıştı…

Heyhat…

Oysa bakanlık da taklit ve tağşiş listesi yayınlıyor her gün. Öyle ki, bu projeyi büyük bir gururla duyurmuşlardı. Bakanın açıklamasından yola çıkacak olursak amaçlarının üreticileri kötülemek ya da karalamak olduğunu söyleyebilir miyiz? Elbette hayır. Çünkü bakanlık da çok iyi biliyor ki burada halk sağlığı söz konusu.

Pestisitlerin ve mikotoksinlerin insan sağlığına zararları oldukça fazla. Sadece insana değil, doğaya, hayvanlara zararları da ortada. ‘Zarar’ yelpazesi çok geniş. Ben burada sadece üremeye olan etkisine değineceğim.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin pestisit kullanımının yıllara göre artışı şöyle:

Diğer yandan Türkiye’de tarım ilacı satan bayi sayısı 7 bin 798’ken Avrupa’da bu sayı 200 ila 300 arasında değişiyor.

Yani Türkiye’de önüne gelen tarım ilacı satabiliyor. Oysa tarım ilacını sadece ziraat mühendisliği formasyonuna sahip kişiler satabilmeli. Ki üreticiye hastalıklara uygun ilacı ve doğru dozu önerebilsin.

Maalesef Türkiye’de tarım ilaçları konusunda çiftçiler de yeterli bilgiye sahip değil. İlaçların yağmur suyuyla yıkanıp gideceğine inanan üretici sayısı fazla. Bilinçsizce........

© Diken