menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Enfokrasi Çağında “İsyan Ahlakı” Mümkün Mü?

13 0
11.07.2025

Enformasyon Rejiminin Yeni Totaliterliği

Bugünün dünyasında birey, yapay zekâ destekli teknolojilerle donatılmış akıllı şehirlerde ve evlerde, görünmeyen kesintisiz bir gözetim altında yaşıyor. Sosyal medya, arama motorları, mobil uygulamalar ve “akıllı” teknolojiler vasıtasıyla bireylerin davranışları, tercihleri ve hatta düşünsel eğilimleri algoritmalar tarafından izleniyor, sınıflandırılıyor ve de yönlendiriliyor.

Öyle ki akıllı telefon, bileklik ve saatler vs. bizi saniye saniye kontrol ediyor. Akıllı evler ise her şeyimizi kayıt altında tutan dijital bir hapishaneye dönüşmüş durumda. Evdeki bütün elektronik cihazlar farklı yönleriyle bize kolaylık sağlar gibi görünürken bir şekilde bizi gözetliyor ve kontrol altında tutuyor aslında. Mesela; robot süpürgeler bizi zahmetli temizlikten kurtarır gibi gözükürken öte taraftan tüm evin haritasını da çıkarmaktadır. Uyanıkken anlık olarak kalp atışlarımız takip edilebilmekte, uykudayken bile nefes alış verişimiz izlenebilmektedir. Yani her an bir Big Brother’ın gözetimi ve de kontrolü altındayız.

Güney Kore doğumlu Alman filozof Byung-Chul Han (D:1959) bu çağdaş kontrol biçimini “enfokrasi” (enformasyon diktatörlüğü) kavramıyla açıklarken şunu dile getirir:

“Enformasyon rejiminde insanlar gözlendiklerini değil, özgür olduklarını hissederler. Paradoksal bir şekilde egemenliği güvence altına alan, tam da özgürlük duygusudur.”(1)

Öyle anlaşılıyor ki; eskinin zorbalık ve baskı araçlarının yerini bugün haz, hız, zevk ve konfor almış durumda. Bu da dijital çağın bireyini hem dışsal hem içsel olarak adeta “uysallaştırmış” bir özneye dönüştürdü.

Enfokraside İsyan Mümkün mü?

Birey aslında her yönüyle gözlendiği ve kontrol altında tutulduğu bu dijital hapishanede iradesini de tamamen teslim etmiştir. Öyle ki mevcut Enfokrasi Rejimi’ne karşı hiçbir direniş gücü kalmamıştır artık.

İşin ilginç yanı, Byung-Chul Han’ın dijital çağın tahakküm biçiminin, klasik totaliter rejimlerden farklı olduğunun altını çizmesidir. Artık baskı, yasak ya da sansür gibi doğrudan araçlar yerine, birey “gönüllü” olarak kendisini gözetim sistemlerine entegre eder. Dijital fanusta yaşayan birey, özgür olduğunu zannederken aslında algoritmik tahakkümün bir nesnesine dönüşür. Bu bağlamda direniş ya da ahlaki başkaldırı fikri giderek belirsizleşmekte ve etkisizleşmektedir. Umut gün geçtikçe zayıflamaktadır.

Yine benzer şekilde Byung-Chul Han, Michel Foucault’dan ödünçle bireyin dışsal güçler tarafından denetlenen Disiplin Toplumu’ndan Performans Toplumu’na doğru bir geçiş yaşadığının altını çizer. Ve bugün Performans Toplumu’nda bireylerin sürekli olarak kendilerini geliştirmeye ve başarıya zorlayan içsel bir baskıyla karşı karşıya olduğunu söyler. Bu nedenle de bireyler sürekli bir rekabet ortamında olup kendilerini performanslarıyla kanıtlamaya çalışırlar. Bu durum da bireylerin stres, tükenme ve depresyon gibi psikolojik sorunlar yaşamalarına sebep olur. Sonuçta birey bu modern yaşamda yorgun düşüp tükenmeyle karşı karşıya kalır. Böylece Byung’un ifade ettiği gibi İnsan varlığı tamamen etkinlik tarafından emilir. Bu da onu sömürülebilir hale getirir”(2) zamanla.

İşte enfokrasi çağının insanı bu hale gelmiştir.

Hal böyle olunca da; “Bu performans toplumunda dijital kuşatma altındaki birey özüne dönerek bir ‘diriliş’ gerçekleştirebilir mi?” diye sormadan edemiyor insan.

Bu soruya verilebilecek en uygun özgün ve yerli bir cevap, Nurettin Topçu’nun “İsyan Ahlakı” düşüncesinde bulunabilir.

Belki de bireyin yorgun ve bitkin halde bu modern dijital hapishaneden kurtuluşunun en önemli sıçrayışı yeniden benliğine, özüne dönüşle mümkün olacaktır.

Nurettin Topçu’nun İsyan Ahlakı

Nurettin Topçu (1909–1975) Fransa’da eğitim görmüş, Sorbonne’da felsefe doktorası yapmış, ahlak merkezli bir hareket felsefesi geliştirmiş Türk düşünce hayatının vazgeçilmez entelektüellerinden biridir. 1934’te yayımladığı doktora tezi L’Oxydation de l’Action Morale (İsyan Ahlakı), onun entelektüel serüveninin temel taşlarındandır.........

© dibace.net