Cumhuriyetin Ruhu, Demokrasinin Vicdanı: Hukukun Gölgesinde Farklılıkların Onuru
Giriş
Cumhuriyetin Evrensel Mirası
Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, insanın kendi kaderini tayin hakkının toplumsal ve vicdani ifadesidir. Tarih boyunca toplumlar, özgürlüğü bir devlet lütfu olarak değil, bireyin varoluş bedeli olarak savunmuştur. Bu bağlamda, Cumhuriyet, bireyin “yönetilen” olmaktan “özne yurttaş” olmaya geçişinin simgesidir.
Halkın “genel irade”yi hayata geçirme çabası, cumhuriyet fikrinin ilk modern temsillerindendir. Bu dönem, sadece bir siyasi değişim değil, bireyin kendi varoluşuna dair bilinçlenmesinin de tarihsel göstergesidir.
Demokrasi: Çoğunluk Değil, Çoğulculuk
Demokrasi, çoğunluğun gücü değil, farklılıkların teminatıdır. Modern demokrasi, yalnızca sandıkla ölçülmez; azınlıkların haklarının korunması ve farklılıkların saygı gördüğü bir ortam yaratılması ile var olur.
Azınlık gruplarının eğitim ve kültürel hakları, demokratik mekanizmalar aracılığıyla güvence altına alınmıştır. Bu ülkelerde demokrasi, çoğunluğun değil, çoğulculuğun yaşatıldığı bir sistem olarak işlev görür.
Antik Atina’da Sokrates’in susturulması, çoğunluk iradesinin her zaman adaletle örtüşmediğini gösterir. Demokrasi, yalnızca oy çoğunluğunu değil, vicdan........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein