menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir Film: ”Operasyon Valkyrie”

8 0
20.07.2025

Amerikan film yönetmeni Bryan Singer’in yönettiği ve Tom Cruise’nin başrolde oynadığı, 2008 ABD-Almanya ortak yapımı politik gerilim ve savaş filmi bulunuyor: ‘’Valkyrie’’ Bu filminde Almanya’da Hitler’e karşı 15 Temmuz 1944 tarihinde planlanan ancak 20 Temmuz 1944 tarihine ertelenip icra edilen bir suikast anlatılıyor. Bu film gerçek olaylara dayanıyor. Bu anlamda bu film bir filmden ziyade bir belgesele benziyor. Bu film Türkiye’de 30 Ocak 2009 tarihinde ‘’Operasyon Valkyrie’’ ismiyle gösterime giriyor.

Bu yazımda bu filmi anlatacağım. Ancak filmi anlatmaya başlamadan önce filmi daha kolay anlaşılır kılmak için mûtad olduğu üzere kısa bir tarih turu yapmam gerekiyor.

Almanya’da Hitler’e karşı direniş

Aslında Almanya’da Almanların Hitler’e karşı tam bir teslimiyeti bulunmuyor. Filmde anlatılan Nazi yönetimindeki Almanya’da Hitler’e düzenlenen bu suikast girişimi muhalefetin ne ilk organize olma çabası ne de ilk suikast girişimi oluyor. Almanya’da Hitler’e karşı muhalifler tarafından tamamı başarısızlıkla sonuçlanan 15 suikast girişimi yapılıyor. İşte bu film bu son girişimi anlatıyor.

Berlin merkezinde bulunan ‘’Gedenkstätte Deutscher Widerstand’’ (Alman Direniş Anıtı) adlı müzede 1933 -1945 yılları arasında Alman nasyonal sosyalizmine karşı direnişin (Widerstand gegen den Nationalsozialismus) bütün safhaları sergileniyor. Almanya’dan getirdiğim en önemli kaynaklardan birisi de bu müzeden aldığım tıpkıbasım belgelerden oluşan bu safhaların tamamını belgeleriyle anlatan direniş dosyası oluyor. Bu müzede, 20 Temmuz 1944 darbe girişiminin yıldönümü vesilesiyle her yıl özel bir sergi ve etkinlikler düzenleniyor.

Ordu içindeki ve bürokrasideki muhalefet daha ilk günden Hitler’e direnmeye çalışıyor. Ancak Hitler’in iktidarda henüz ikinci senesi dolmadan ülkenin tartışılamaz diktatörü haline gelmesi üzerine yeraltına çekiliyor. 1938-39 yıllarında Hitler’in çıkaracağı yeni bir dünya savaşını engellemeye çalışan ordu içindeki ve dışındaki muhalifler, generallerin tereddüt etmesi ve dünya ülkelerinin Hitler’in saldırgan politikalarına kayıtsız kalmaları yüzünden başarılı olamıyor.

Savaşın ilk yıllarında alınan başarılı sonuçlar, özellikle de Fransa’nın kolay teslim alınması ve Hitler’in Alman halkı üzerindeki popülaritesinin gitgide artması üzerine muhalifler beklemeye başlıyor. 1943 senesinde rüzgârın tersine esmeye başlaması üzerine Mart 1943, Kasım 1943, Şubat 1944, Mart 1944 ve en son da 20 Temmuz 1944 tarihlerinde art arda suikast girişimleri yapılıyor. Ancak artan güvenlik önlemleri ve Hitler’in artık halk arasına çıkmaması yüzünden girişimler başarılı olamıyor.

Alman ordusunda Hitler zamanında da hala çok kuvvetli bir Prusya askerî geleneği devam ediyor. Prusya’da askerlik asilzâdelere ait sınıfsal bir yaşam tarzı oluyor ve çoğu zaman aile ismi ile birlikte en büyük oğul tarafından devam ettiriliyor. Prusyalı adlarında yer alan ‘’von’’ bağlacı bir soyluluk belirtisi oluyor ve Türkçe’deki ‘’…..oğlu’’ anlamında kullanılıyor. Günümüzde Alman adlarında artık bu bağlaç pek kullanılmıyor.

Alman ordusunun yeminlerinde 1934 tarihine kadar sadakat, sadece “vatan’’a (Vaterland) sunuluyor. Son büyük Prusyalı Hindenburg’un ölümü (1934) sonrasında kullanılmaya başlanan ve “Hitler andı” olarak anılan metinde ise sadakat “halk (Volk), devlet (Reich), başkomutan ve lidere (Führer)’e” sunulmaya başlanıyor. Zaten bahsettiğim film de bu yemin ile başlıyor. Ayrıca ”Wehrmacht” adı ile Alman Ordusunun kimliği değiştirilerek siyasal iktidarın kontrolü altına alınmaya çalışılıyor. Ne Hitler Prusyalı subaylardan hazzediyor ne de Prusyalı subaylar Hitler’den hazzediyor. Bu nedenle Onbaşı Hitler’in ve büro askeri Goebbels’in içten içe Prusya geleneğine olan güvensizliği, temelde bir yarı milis kuvveti ve siyasal güç olan SS’lerin yaratılmasına ve güçlendirilmesine vesile oluyor.

Prusya ve Prusyalıyı subayları anlatmak ayrı bir yazı konusu olması gerekiyor. Köklü bir devlet geleneği ve köklü bir askerî geleneği olan Prusyalı subayların Hitler ile Hitler’in de onlarla uyuşması zaten mümkün olmuyor. Fransız Devrimi’ne katılan Fransız aristokrat, siyasetçi ve iktisatçı Comte de Mirabeau’ya ait Prusya geleneği konusunda şu alıntıyı vermem gerekiyor: ‘‘Bazı devletlerin ordusu vardır, ancak Prusya ordusunun devleti vardır.’’

Valküre Planı

Hitler kendisine karşı yapılan, yapılacak suikastları ve direnişi fark ediyor. Bu nedenle Hitler tarafından hazırlanmış bir plan bulunuyor: Valküre Planı. Bu planın amacı Alman Hükümeti’ne ve Hitler’e karşı gerçekleştirilecek herhangi bir isyan veya ihtilal girişimini önlemek, başlamışsa bastırmak ve bu girişim başarılı olmuşsa da Nazi Hükumetini korumak oluyor. Bu planın içeriğindeki en önemli nokta Berlin’de bulunan ‘’Ersatzheer’’in (Yedek Ordu) harekete geçerek isyanı bastırması ve asayişi sağlaması görevi oluyor. Ancak Alman ordusu içerisindeki Hitler karşıtı bir ekip bu planı tam aksine Nazileri bitirebilmek için kullanmayı düşünüyor. Hitler karşıtı bu ekip ağırlıklı olarak asilzadelerden oluşan yüksek rütbeli Prusyalı generaller ve aydın kesimden kişilerden oluşuyor.

15 Temmuz 1944

Plan ana hatlarıyla iki aşamadan oluşuyor. İlk aşamada Hitler, yapılacak bombalı bir suikastla öldürülecek, ikinci aşama da ise yedek askerler devreye sokularak Hitler’e karşı bir darbe yapılıyor bahanesiyle SS’ler ve üst düzey ordu mensupları tutuklanarak devre dışı bırakılacaktır.

Planın başarılı olmasındaki en büyük sorumluluk yedek askerlerin başında olduğu için Hitler ile birlikte toplantıya katılacak ve bombayı ayarlayacak, daha sonra da yedek askerleri devreye sokacak Albay Claus von Stauffenberg’e ait oluyor. Stauffenberg planda öngörüldüğü gibi içinde zaman ayarlı bomba bulunan çantayı toplantıya sokmayı ve kendi dışarıdayken bombayı patlatmayı daha sonra ise Berlin’e gelerek yedek askerleri harekete geçirmeyi planlıyor. Bu plan 15 Temmuz 1944 tarihinde tam uygulanacakken Hitler’in yanında Himmler’in ve Göring’in olmaması nedeniyle plan iptal ediliyor. Ancak yedek orduya hareket emri verilmiştir. Plan iptal edilince harekete geçen yedek ordu ‘’tatbikat’’ diye geri çekiliyor.

20 Temmuz 1944

Plan 20 Temmuz 1944 günü planlandığı şekilde icra ediliyor. Albay Stauffenberg planda öngörüldüğü gibi içinde zaman ayarlı bomba bulunan çantayı toplantıya sokuyor, kendisi dışarıdayken bombayı patlatıyor ve sonrasında Berlin’e gelerek yedek askerleri harekete geçiriyor. Askerî ve kamu binaları ele geçirilerek SS’ler tutuklanmaya başlanılıyor.

Her şey yolunda gibi gözükürken planın en hayati kısmı olan Hitler’in öldürülmesinde başarısız olunduğu haberi geliyor. Bomba patlatılmış fakat şansın da yardımıyla Adolf Hitler patlamadan ufak sıyrıklarla kurtulmayı başarmıştır. Akşam saatlerine doğru çatışmaların yoğunlaştığı anda darbe başarıya ulaşacakken Hitler’in yaşadığı anlaşılıyor. Bunun üzerine darbe yanlısı olmayan fakat sesini de........

© dibace.net