Bir Şair Daha Göçtü
Orhan Aras geçtiğimiz günlerde vefat sitemizde (https://www.dibace.net/yazar/mehmet-ismail/) şiirlerini yayınladığımız Memmed İsmayıl (Mehmet İsmail)‘ı yazdı. İsmayıl’ın ruhu şad olsun, mekânı cennet…
*****************
Memmed İsmayıl (Mehmet İsmail), Azerbaycan Türkçesinde sadece bir şair değildi. Gerçek bir aydındı. Doğu ve Batı kültürünü içten özümsemiş, sindirmiş ve zarif şiirleriyle terennüm edebilmişti.
Ülkesine ve halkına vurgundu. Bunu Azerbaycan mevzubahis olduğunda hareketlerinde hatta şiir okuyuşunda bile görmek mümkündü.
Onunla Bakü’de Azerbaycan Yazarlar Birliği Kurultayı’nda tanıştık. Kurultay’a katılan davetliler herkesi memnun edecek konuşmalar yaptılar. O ise kürsüde adeta devleşti. Kendine güvenen sesiyle yaptığı eleştirilere kimse karşı çıkamadı. O günden sonra onunla sıkı bir dostluğumuz başladı. Arada bir telefonda konuşuyorduk. Türkiye’de Çanakkale Üniversitesi’nden emekli olunca Azerbaycan’a döndü. Belinden şikâyet ediyordu. Ama hastalığı bizim bildiğimizden daha kötüydü. Bütün acılarına rağmen dostları onu samimiyetle kucakladılar ve Sabir Rüstemhanlı gibi arkadaşları onun için jübileler düzenlediler.
Baştan başa şair olan Memmed İsmayıl her aklıma geldiğinde diğer vasıflarının hepsi gölgede kalıyordu. Çünkü onun çoktandır dilime dolanan şiirleri ne zaman dudaklarımdan dökülse zamanı da mekânı da makamı da unutur, şiirin büyülü melodileri arasında dolaşır dururdum.
“Gerçekten gerçektir dediğim yalan
Meçhul bir el döver kapımı günde
Mecnun’dan, Kerem’den, Dilgem’den kalan
Yetim sevgiler var bu yer yüzünde…”
“Yetim sevgilerin” şairi Memmed İsmayıl, ömrünün en verimli çağında ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmıştır. Gittiği yer (Türkiye) gurbet olmasa da doğduğu, büyüdüğü, ninnilerini, türkülerini dinlediği, toprağına yüzünü sürdüğü baba ocağından ayrılık onun şiirlerini daha yakıcı, daha kırılgan bir hale getirmiştir:
“Gurbete atmıştı her birimizi
Hayır birimizi, şer birimizi
Gezip bulamadık birbirimizi
Ben uzak geçmiştim, sen gelecektin!”
Aradığını bulamamak, yabancı sokaklar, yalnızlık şairi farklı dünyalara götürür. Bir alemden diğer aleme geçer. Bazen ruhunu isyanlar istila ederken, bazen de tevekkülün kucağında huzurlu bir teslimiyete doğru yürür:
“Sahil kayalara donmuş fikirdir
Secdeye kapanan tekbirdir her dağ
O boğaz suları, o sahil, o ben
Seher namazına olmuşuz ortak!”
Memmed İsmayıl sadece bir şair değildir. O şiiri hayatında yaşayan insandır. Kederi de sevinci de hasreti de kaçışı da isyanı da şiirdir onun. Belki de hayatla kavgası ve içindeki “Mecnun”luk da onun çelişkileri değil, onun........
© dibace.net
