menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Müstesna Bir Şahsiyet; Ahmet Mithat Efendi

10 0
21.11.2025

Bu kitabın** yazarı, yayıncısı ve editörü hakkındaki kimi ağır tenkitlerimizi mahfuz tutuyor ama yayınını da isabetli buluyoruz.

Kimi kitapları birkaç kişi tanıtsa kâfi gelir ancak bu kitabı 100 kişi de tanıtsa 101. kişi tanıtacak olsa farklı bir şeyler bulur çünkü Ahmed Midhat Efendi, ismi silinse tarihimizin ağır bir yara alacağı mümtaz ve müstesna bir şahsiyetidir.

Muallim, matbaacı, muharrir, mütercim, mürettip musahhih, makinist, müteşebbis birçok vasfı bilhassa da “millet babası” vasfını haiz olan “Efendi Baba”, 12 beygir gücünde bir yazı makinasıdır. Tesiri Osmanlı topraklarıyla mahdut değildir; Kırım ve Kazan’a da şamildir.

Kendisi inancımız odur ki birçok ağır günahına rağmen iman üzre son nefesini vermiş bir Müslümandır. Bizim onu asıl cennetlik gördüğümüz tasarrufu ise, 16 yaşındaki kızıyla ilgili aldığı ve dünyada hemen hiçbir babanın kolayca alamayacağı bir kararla ilgilidir.

Ahmed Midhat Efendi, Muallim Naci hariç, 6 kızı için damatlarını, sevdiği tıp ve hukuk mesleğine salik olanlardan seçmiş. Bahse mevzu damat ise hukukçu olandır yani Servet-i Fünun’da şiir, nesir ve şehir mektupları da yayınlanan Yenişehirli Halit Eyüp’tür.

Ahmed Midhat Efendi’nin en sevdiği isimlerden ikisi aynı zamanda birlikte tefsir çalışması da yaptığı (Şeyhülislam) Musa Kazım Efendi ile meşhur hukukçu Seydişehrî Mahmud Esad Efendi’dir. Her iki isim de Beykoz’a yalıya gelir, istedikleri kadar misafir kalırlarmış.

Mahmud Esad Efendi evlenmiş ama çocuğu olmamış, bu sebeple sevdiği bazı gençleri evlatlık edinmiştir. Halit Eyüp de bu gençlerden........

© dibace.net