menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Denize Dökülen İşgal: Atatürk’ün Kehaneti Nasıl Gerçek Oldu?

4 0
previous day

“Yunan ordusunu pek yakında denize dökeceğim, bunu iyi bilin…”
Mustafa Kemâl Paşa

Giriş…

Sakarya Zaferi’nin (13.09.1921) ardından Fransızlar ile imzalanan Ankara Anlaşması (13.10.1919)’ndan hemen sonra TBMM ile İngiltere arasında imzalanan Esir Mübâdelesi Anlaşması (23.10.1919) gereği 1 Kasım 1921 tarihinde İnebolu’da gerçekleşen esir mübâdelesinde İngiliz sömürgesi Malta’da, (Mondros Mütâreke sonrasında değişik tarihlerde tutuklanarak Malta’ya götürülen ve) orada sürgün ve tutuklu hayatı yaşamakta olan Türk asker ve devlet adamları ile Anadolu’da esir durumda bulunan İngiliz esirlerin mübâdelesi sağlanmıştır. Bahse konu Mübâdele Anlaşması kapsamında özgürlüğüne kavuşan zevattan biri de İttihat ve Terakkî Fırkasının kurucularından ve genel sekreteri olan Mithat Şükrü (Bleda) Bey’dir. Bu makalede Mithat Şükrü Bey’in teşekkür amacıyla Ankara’ya gelerek Gazi Paşa ile gerçekleşen görüşmesinde Gazi Paşa’nın dile getirdiği mânidar hususlardan bahsedilmektedir.

Öncesi…

Millî Mücâdele’nin programını içeren Amasya Genelgesi’ndeki (22.06.1919) hususlardan biri de Sivas’ta millî bir kongrenin toplanması olup bu karar gereği toplanan Sivas Kongresi’nde (04-11.09.1919), kongre kararlarını takip edecek ulusal bir icrâ organı olan ve başkanlığını da Mustafa Kemâl (Paşa)’in yaptığı (23.07-07.08.1919 tarihlerinde gerçekleşen Erzurum Kongresi’nde seçilmiş olandan farklı ve) yeni bir Temsil Heyeti seçilmiş, ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması için millî egemenliğin şart olduğu belirtilerek millî direnişin bir elden ve güçlü bir şekilde sürdürülebilmesi için ülke genelindeki Müdafaa-i Hukuk dernekleri ve direniş yapıları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti altında toplanmış, Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar genelleştirilmiş, manda ve himâye reddedilmiş, işgâlci güçlere karşı da silahlı mücâdele kararı da alınmış, 20-22 Ekim 1919 tarihlerinde Mustafa kemâl Paşa başkanlığındaki bazı Temsil Heyeti üyeleri ile İstanbul Hükümeti Bahriye Nâzırı (Denizcilik ve Donanma) Bakanı Salih Hulusi (Kezrak) Paşa arasında imzalanan protokole uygun olarak Kasım ve Aralık 1919 aylarında yapılan parlamento seçimlerinin ardından Mebûsan Meclisi 12 Ocak 1920 tarihinde İstanbul’da toplanmış, adı geçen Meclis tarafından 28 Ocak 1920 tarihinde Misak-ı Millî kabul edilmiş, 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgâl edilmesi üzerine Mustafa kemâl Paşa’nın öncülüğünde 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM açılmış, 1920 sonlarında başlayan düzenli orduya geçiş süreci 1921 başında tamamlanmış, bu sürece direnen Çerkez Ethem İsyanı bertaraf edilmiş, Batı Cephesinde Yunan kuvvetlerine karşı 6 Ocak 1921 tarihinde I. İnönü Zaferi kazanılmış, 20 Ocak 1921 tarihinde TBMM tarafından 1921 Anayasası kabul edilmiş, 16 Mart 1921 tarihinde Rusya ile bugünkü Kafkasya sınırımızın belirlendiği Moskova Anlaşması imzalanmış, 1 Nisan 1921 tarihinde Batı Cephesinde Yunan kuvvetlerine karşı II. İnönü Zaferi kazanılmış, 13 Eylül 1921 tarihinde de Sakarya Zaferi kazanılmıştır.

İngilizler İle Esir Mübâdelesi Anlaşması…

Sakarya Zaferi, önemli siyasî sonuçları da beraberinde getirmiştir. Bunlara bakacak olursak İtilaf cenahının önemli ülkesi Fransa ile 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması ile barış anlaşması imzalanması sonucu güney cephesinde Fransızlar ile olan harp durumu sona ermiş, İtilaf Devletleri cenahındaki düşman sayısının görece azalması sağlanmış, TBMM’nin ve Millî Mücâdele’deki Türk tezlerinin Fransa tarafından tanınması sağlanmış, 1939 yılında Hatay’ın Anavatana katılmasına dek geçerli olacak güney sınırlarımız belirlenmiş, Güney Cephesi’ndeki kuvvetlerimizin Batı Cephesine nakledilmesi mümkün olmuştur.

Fransızlar ile imzalanan Ankara Anlaşması’nın ardından 23 Ekim’de de TBMM ile İngiltere arasında Esir Mübâdelesi Anlaşması imzalanmıştır. 1 Kasım 1921 tarihinde İnebolu’da gerçekleşen esir mübâdelesinde İngiliz sömürgesi Malta’da, Mütâreke sonrasında değişik tarihlerde tutuklanarak Malta’da sürgün ve tutuklu hayatı yaşamakta olan Türk asker ve devlet adamları ile Anadolu’da esir durumda bulunan İngiliz esirler mübâdelesi sağlanmıştır.

Eski Harbiye Nâzırlarından Cemal (Mersinli) Paşa ve Cevad (Çobanlı) Paşa, Eski Bahriye Nazırı Rauf (Orbay) Bey ve Süleyman Faik Paşa, Süleyman Numan Paşa da İnebolu’da özgürlüğüne kavuşanlar arasındaydı.

Malta, Berlin, İstanbul, Ankara…

Mütâreke sonrasında kendisini feshetmiş olan İttihat ve Terakki Fırkasının genel sekreteri Mithat Şükrü (Bleda) Bey [1] de bahse konu Mübâdele Anlaşması kapsamında özgürlüğüne kavuşanlardan biriydi.

Mithat Şükrü Bey Malta’dan tahliye edildikten sonra İtalya üzerinden trenle Berlin’e gitmiş, Potsdam’da yaşayan eşi ve oğlu Turgut’la buluşmuştu. Ailesine kavuştuğunda Talat Paşa’nın 15 Mart 1921 tarihinde Berlin’de bir Ermeni suikastçı tarafından öldürüldüğü öğrenmesi onu çok sarsmıştı. Mithat Şükrü Bey bir süre sonra ailesi ile birlikte İstanbul’a döndü.

Hoş Geldiniz ve Teşekkür Telgrafları…

Malta Sürgünleri [2] ise İnebolu’da karaya ayak basar basmaz ilk yaptıkları iş, kendilerini “hoş geldiniz” telgrafıyla karşılayan Mustafa Kemâl Paşa ve TBMM’ye teşekkür telgrafı çekmek oldu. İnebolu’dan gönderilen teşekkür telgrafları şöyleydi:

“Ankara’da BMM’ne ve Başkanına

En azı bir buçuk sene süren esâret hayatımızda yüreklerimiz bağımsızlık ve vatan endişesi ile titreyerek fakat uhdemize düşecek yapılacak görevlerden düşmanlarca engellenerek zulümle alıkonulmuş iken İstanbul’un hükûmetlerine evladını düşünmek dersini veren ve bizi kurtaran BMM’ne ve bu meclisin büyük başkanına bugün yüzümüzü mübârek vatanın topraklarına sürerek şükranlarımız sunar ve minnet borçlarımızı maddeten ve kısmen olsun edâ edebilmek için de mesleklerimize göre vatanın her türlü hizmet ve külfetine hazır bulunduklarımızı arz eyleriz.

Göreceksin Daha Neler Yapacağım…

Mithat Şükrü Bey, ailesi ile İstanbul’a geldikten kısa bir süre sonra, İngiliz sömürgesi Malta’daki tutukluluk ve sürgün hayatından kurtulmasına ilişkin minnet ve şükranlarını belirtmek için........

© dibace.net