Kur’an İncil’i Harfiyyen Tasdik Eder
Hıristiyan İsveç halkına İslam’ın güzelliğini kusursuzca temsil eden Muhammed’e…
Bismillahirrahmanirrahim
Kuran İslam aleminin mülkü değildir. Aksine Kuran yedinci asırdan kıyamete kadar insanlığa ve yeryüzüne çok kültürlü bir barış getirebilmek için nüzul etmiş çağlarüstü bir mucizedir. Şimdiye kadar etrafına ışık saçmış nice medeniyetlerin başucu olmuş olan Kuran, yirmi birinci asırda da bu barışı yaratmaya kadirdir. Yeter ki onu aklımız, kalbimiz ve vicdanımız aktif bir biçimde okuyabilelim ve yeter ki onun estetik mucizeliğinin hakkını verebilelim. Fakat biz İslam ümmeti olarak Kuran’dan bir şiddet ve yobazlık dini yaratıyoruz.
Çağımızın en önemli sorun alanlarından biri medeniyetler ve dinler arası hoşgörüsüzlük ve çatışma. Bunun en önemli ayaklarından biri asırlara yayılmış İslam-Hıristiyan nefreti. Biz Müslümanlar İncil’in bazı ibareleri Kuran’dan anladığımızla çeliştiği için elimizdeki İncil metnini hurafe kabul ediyoruz. Hıristiyanlar da sırf Kuran’ın bazı ayetleri İncil’den aldıkları mesajla çeliştiği için Kuran’ı Hazret-i Muhammed’in uydurması kabul ediyorlar. Müslümanlar Hıristiyanların, Hıristiyanlar da Müslümanların ebedi cehennemlik olduğuna inanıyorlar bu yüzden. Kuran ve İncil metinleri arasında bir barış kurulamadığı için de Hıristiyanlar ve Müslümanlar da birbirlerine ezeli düşman muamelesi yapıyorlar.
Ehl-i Beyt imamı Cafer-i Sadık İncil’le hüküm verebilecek kadar İncil’e hakimmiş. Hatta bazı dualarını İncil’den devşirirmiş. Ve onun dostlar halkasında Hıristiyan din adamları da bulunurmuş. Ve din farklılıkları onların dostluğuna zarar vermezmiş. Kuran’ın İncil’i harfiyen tasdik ettiğini iddia eden bu kısa tefsir, aynı Cafer-i Sadık zamanında olduğu gibi Müslüman ve Hıristiyan din adamlarının dostça sohbet edebilmesi ve İslam ve Hıristiyan medeniyetleri arasında içten bir barış kurulabilmesi amacıyla kaleme alınmıştır.
Bu makalede sadece Kuran’ın İncil’i nasıl tasdik ettiğini göstermeye çalıştım. Fakat pek çok klasik alimimizin de kabul ettiği üzere Kuran geçmiş tüm hak dinlerin temel felsefelerini bünyesinde taşır. İlgi duyacak okur Yahudiliğin, Budacılığın, Taoizmin, Hinduizmin ve Konfüçyüsçülüğün vs de Kuran’daki izdüşümlerini görmekte hiç zorluk çekmeyecektir. Zira medeniyetler üstü bir kutsal kitap olan Kuran tüm hak dinlerin bir sentezi gibidir.
Bu makaledeki mealler benim Elmalılı’yı esas kabul ederek kendi verdiğim meallerdir. Ellerinizdeki meallerden oldukça farklı cümlelerle karşılaşabilirsiniz. Fakat sanıyorum benim meallerimin aslına en sadık mealler olduğunu Arapça mushafla karşılaştırarak gözlemleyebilirsiniz.
İSA: “RABBİM VE RABBİNİZ OLAN ALLAH”
Tartışmaya başlamadan önce Kuran’da da İncil’de de defalarca geçen şu cümleyi hatırlatmak istiyorum:
MERYEM 36. Ayrıca o (İsa) dedi ki: “Haberiniz olsun, Allah benim de Rabbim sizin de Rabbinizdir; onun için hep O’na ibadet ediniz! İşte yegane doğru yol budur!
Evet Hazret-i İsa sadece Kuran’da değil, İncil’de de defalarca ‘benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kulluk edin” der. Yani İsa’nın derdi insanları kendisine kul etmek değil, Allah’a kulluğa çağırmaktır.
İNCİL EHLİ İNCİL’E UYMAKLA MÜKELLEFTİR
Biz Müslümanlar her ne kadar elimizdeki İncil metninin tahrif olmuş olduğunu iddia etsek de, Kuran Hıristiyanları başka hiçbir şeye değil İncil’e samimi olarak bağlanmaya çağırır. Hazret-i Peygamber zamanında elde olan İncil’le bugün elimizdeki İncil aynı metin olduğuna göre bugünkü İncil de kendisinden hak din türetilebilecek kutsal bir kitaptır. Ayet şöyle:
MAİDE 46. Arkadan da o peygamberlerin izleri üzerinde Meryem’in oğlu İsa’yı, önündeki Tevrat’ı bir doğrulayıcı olarak gönderdik. Ona içinde bir hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat’ı doğrulayıcı ve takva sahipleri için bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil’i verdik. 47. İncil’e inananlar da Allah’ın onun içinde indirdiği ile hükmetsin. Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, onlar dinden çıkmış günahkarlardır.
İLK ÜÇ YÜZ YILIN HIRİSTİYANLIĞI HAK DİNDİR
Biz Müslümanlar Hıristiyanlığın Hazret-i İsa ölür ölmez Aziz Paul eliyle tahrif edildiğine inanıyoruz. Oysa Kuran Roma’yla savaşan ve üç yüz yıllık mücadelenin sonunda Roma’yı fetheden Hıristiyanları över. Aşağıdaki ayete bakın:
SAFF 14. Ey iman edenler, Allah’ın yardımcıları olun! Nitekim Meryem oğlu İsa havarilere: “Allah yolunda benim yardımcılarım kimdir?” dedi. Havarileri: “Biz Allah’ın yardımcılarıyız.” dediler Bunun üzerine İsrail oğullarından bir grup iman etti, bir grup inkar etti. Biz de iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik o suretle onlar üstün geldiler
Yani Kuran’a göre ilk üç yüzyılın Hıristiyanlığı kesinlikle hak bir dindir.
İSA’NIN ŞERİATI
Biz Müslümanlar Kuran’daki kısas ayetini esas kabul edip Hıristiyanlık’taki “sağ yanağına vurana sol yanağını çevir” hükmüyle dalga geçiyoruz “böyle şeriat olur mu?” diye… Oysa........
© dibace.net
