menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ercihan Çakmak’la Yerel Basın Tarihini, Yerel Basının Kurumsal ve Kültürel Boyutlarını Konuştuk.

12 5
04.07.2025

Gürün basın tarihini Hitit yazıtlarına kadar uzatarak, yazılı iletişimin tarihsel sürekliliğine dikkat çekiyorsunuz. Bu bağlamda, basın tarihi kavramını sadece modern matbuatla sınırlamak mı yoksa daha geniş bir iletişim kültürü perspektifiyle mi ele almak gerekir? Siz bu konuda nasıl bir metodolojik duruş sergiliyorsunuz?

1969 yılında Sivas’ın Gürün ilçesinde dünyaya gelen Ercihan Çakmak, Fahri ve Nejla çiftinin ilk evladı olarak Işıtan Mahallesi’nde doğdu. İlköğrenimini Kurultay İlkokulu’nda, ortaöğrenimini Gürün Ortaokulu ve Gürün Lisesi’nde tamamladı. Yükseköğrenimini Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nde gerçekleştirdi.

Üniversite yıllarında Erzurum’da yayımlanan Genç Dadaş gazetesinde makale yazarlığı yaparak medya dünyasına ilk adımını attı. 1994 yılında ailesinin yaşadığı Kırıkkale’ye dönen Çakmak, burada İl Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürü olarak 17 yıl boyunca görev yaptı. 2002 yılında Sarı Basın Kartı almaya hak kazandı.

2010 yılında Kalehaber Gazetesini kurarak Kırıkkale’nin medya dünyasına yeni bir soluk getirdi. Zaman içinde gazete, radyo, sosyal medya ve televizyon stüdyosunu bünyesinde barındıran Kale Medya Grubunu oluşturdu. Bu yapıyı Kale Medya Plaza çatısı altında birleştirdi. Medya alanında yürüttüğü çeşitli sosyal projelerle adından söz ettirdi.

Gazetecilik faaliyetlerinde insani dokunuşlara önem veren, güçlü bir arşiv ve fotoğraf merakıyla çalışan Ercihan Çakmak; mesleki kariyeri boyunca çok sayıda teşekkür belgesi, ödül ve plaket ile taltif edildi. Anadolu medyasının önemini her fırsatta vurgulayan Çakmak, aynı zamanda inşaat sektörüne de girerek Kırıkkale’de çok katlı konut projeleriyle sektöre öncülük etti.

Zeynep Gökçen ve Mehmet Alperen adlarında iki çocuk babası olan Ercihan Çakmak, çalışmalarını halen Kırıkkale’de sürdürmektedir.

Çalışmanız, yerel basın tarihinin mikro tarihçilik açısından önemini gösteriyor. Gürün örneğinde mikro tarih yöntemi, bölgesel tarih yazımına ne tür özgün katkılar sağlamaktadır? Bu yaklaşımın Türkiye basın tarihi literatürüne yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Medya olayı kamuoyuna duyuru anlamı taşır. Bilgilendirme amaçlıdır. Kullanılan materyaller açısından dönemlerine göre değişir. Gürün’de M.Ö. 1100 yılında 7 satırlık Hitit yazısı da bunun bir benzeridir. O zaman kayalar bugünkü kağıtla paralel bir ihtiyacı görmüştür. Yerel Basın yörenin bir anlamda mikro arşivciliğidir. Mikro arşivler makro arşivlerin kılcal damarlarıdır. Bir ülkede veya şehirde ne kadar çok mikro arşiv olursa genel arşiv de o kadar sağlıklı olur.

1920’lerin İrade-i Milliye gazetesi ve sonrasında Sivas........

© dibace.net