İNSANI TANIMAK…
Suyun tuzlu olup olmadığını anlamak için denizin tamamını içmeye gerek yoktur; bir damla yeterlidir. İnsan da böyledir. Bir ömür boyu gözlem yapmaya, uzun testlere, derin ilişkiler kurmaya gerek kalmadan, bazen tek bir cümle, tek bir davranış, tek bir bakış, insanın kim olduğunu ele verir. Çünkü fıtrat, kendini mutlaka belli eder. Davranışlar geçici olabilir, roller değişebilir ama öz asla saklanamaz. Dinimizin “zahiri” ve “batını” ayıran inceliği de tam burada devreye girer. Amel görüntüdür, niyet kimliktir. Kur’an’da; “Onları simalarından tanırsın.” (Bakara, 273) bilgisi verilmektedir. İnsanın kalbinde taşıdığı hâl, mutlaka yüzüne, sözüne veya tarzına yansır. Peygamber Efendimiz (sav) ise bu gerçeği şöyle tamamlamaktadır. “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” (Buhârî) İnsan, sevgisiyle, eğildiği değerle ve yöneldiği tutumla tanınır. Çünkü sevgi, en büyük aynadır.
Bazen küçük detaylar, büyük gerçekleri ortaya koyar. Bazı insanlar vardır; bir teşekkür sözüyle bile karakterini belli eder. Bazısı ise küçücük bir menfaat için yılların dostluğunu ateşe atar. Bazısı sessizce el uzatarak yardım eder, adı bile duyulmaz; bazısı ise yaptığı yardımı bağırarak ilan eder, aslında kendine yatırım yapar. İşte tam burada hayatın hakikati ortaya çıkar. “İnsanı büyüten de küçülten de büyük şeyler değil, küçük tercihlerdir.” Bir misafirliğe gittiğinizde sofraya önce kendisi mi uzanıyor yoksa size mi ikram ediyor? Bir konuşmada karşısındakini dinliyor mu, yoksa sadece........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein