menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DİRİLİŞ KAPILARI VE NEFİS...

13 1
06.05.2025

İslam düşüncesinde insan, yalnızca bedensel bir varlık değil; işiten bir kulak (semî’), gören bir göz (basîr) ve hisseden, akleden bir kalple (fuâd) donatılmış sorumlu bir varlıktır. Bu üç meleke; bilgiye ulaşmada, gerçeği tanımada ve hakikati idrak etmede insanın en temel vasıtalarıdır. Ancak bu melekeler, aynı zamanda ahlaki ve dini sorumluluğun da temelini oluşturur. Zira Kur’an isra suresi36.ayette;, insanın gözünden, kulağından ve gönlünden hesaba çekileceğini bildirir ve Yüce Allah şöyle buyurmaktadır; "Kulak, göz ve kalp – bunların hepsi ondan sorumludur." Bu ayet; duyulan her sözün, bakılan her görüntünün ve iç dünyada taşınan her düşüncenin Allah katında kayda geçtiğini, insanın bu üç organı denetlemekle yükümlü olduğunu ortaya koyar.

İşitme; bilginin, vahyin ve öğüdün ilk giriş kapısıdır. İnsan çoğu zaman, duyduklarıyla düşünmeye başlar. Ancak duyulan her söz hakikat olmayabilir. Bu nedenle Kur’an, “bilmediğin şeyin peşine düşme” buyurmaktadır (İsrâ, 36). Kulak, yalnızca haber almaz; aynı zamanda kul hakkına giren dedikodu, gıybet, iftira gibi kötülüklerin de bir taşıyıcısı olabilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır; “Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî, Edeb 31) Bu hadis, hem dili hem kulağı bağlamaya yöneliktir. Zira kötü söz söylemek günah olduğu gibi, kötü........

© Denge