Kurra Hafız, İmam-Hatip, dostum Nuri Aydın Hocam bazen hem düşündürücü hem de günümüzün gerçeklerine vurgu yapan "berceste" cümleler benimle paylaşır. Kısa ve vurgulu cümleler bazen benim konularıma başlık olur, bazen hayatın göz ardı edilen gerçeklerini gün yüzüne çıkarır. Geleneksel düşüncenin dışına çıkmanıza katkı sağlar. Bu nedenle Nuri Hoca'ma her daim müteşekkirim. Bu konu başlığı da Nuri Hoca'mın benimle paylaştığı ender cümlelerden birisidir. Konuyu üç başlık altında irdelemeye çalışalım.
1- İslâmi Hayat Nedir? Kur'an'da, İslâmî hayatı gerçekleştirmekle yükümlü kılınan varlık insandır. Çünkü o, Allah'ın buyurduğu ve Elçisinin duyurduğu İslami bir hayata çağrılmaktadır. Öyleyse insanın seçeceği ve gerçekleştireceği hayat, Hazret-i Peygamber'in (s.a.v.) emanet bıraktığı İslâmî hayat olmalıdır.
Cenâb-ı Hak buyuruyor. “İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.” (İbrahim, 52) Resûlullah (s.a.v.) buyurdular: “Bizden bir şey işitip, onu aynen başkalarına ulaştıran kimsenin Allâh yüzünü ak etsin! Kendisine bilgi ulaştırılan nice kimseler vardır ki, o bilgiyi bizzat işitenden daha iyi anlar ve tatbîk eder.” (Tirmizî, İlim, 7) İslâmi Hayat Kur'an ve Sünnet ekseninde hayatını tanzim etmektir. Devletin ana yasası Kur'an, yönetmeliği sünnettir. Kur'an -sünnet- bilim ve akıldır. İslami hayatta genel çerçeveyi Kur'an çizer. Kısaca Peygamberimiz (SAV) peygamberlik döneminde tesis ettiği hayat........

© Denge