Açılım ve çelişkiler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.
Bu çelişkiyi dile getirenler, ilk bakışta haksız değiller. Özgür Özel de bir konuşmasında “Diyarbakır’da demokrasi, İstanbul’da otokrasi!” diyerek tepkisini dile getirmişti. İktidarı bu zayıf noktasından sıkıştırmaya çalışmak, bir siyasetçi için doğru olabilir ama ben siyasetçi değilim.
Net olarak görülmeli ki bu tutarsızlık, bir gerçeği de ortaya koyuyor: Açılım denen sürecin demokrasi ile bir ilgisi yoktur; yapılan şey, emperyalizmin çıkarları doğrultusunda yeniden tasarlanan Ortadoğu’da kullanım ömrünü dolduran PKK’nin silah bırakmış gibi yapılarak aslında ABD’nin aparatı olan YPG’nin güçlendirilmesi ve ulus devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni de federasyona çevirmenin adımlarını atmaktır. TBMM’de kurulan komisyondan emperyalizmin ve Öcalan’ın beklediği budur.
Bahçeli’nin Öcalan’a ilk çağrıyı yaptığı günden sonraki birçok yazımda yukarıdaki paragrafta yazdıklarımın kanıtı olan gelişmeleri tek tek belirttiğim için........
© Cumhuriyet
