menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hikmet Çetinkaya

52 26
13.07.2025

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor. Her gün görmeseniz, konuşmasanız bile onların var olduğunu bilmek iyiydi, güzeldi, güvenceydi.

Hikmet Çetinkaya da sonsuzluğa göçtü.

Milliyet’ten kovulduğum gün İlhan Selçuk aramış “Zeynep derhal bize geliyorsun. Kapımız sana açık” demişti.

Geçirdiğim şok ve travma sonucunda, değil Cağaloğlu’na gitmek, sabah uyanmayı, yürümeyi, konuşmayı, yemeyi içmeyi unutmuştum. İzin ver önce iyileşeyim İlhan abi dedim. İyileşme sürecinde beni aramayı hiç ihmal etmeyen iki dost daha vardı Cumhuriyet’te. Biri Ali Sirmen, biri Hikmet Çetinkaya. İkisi de benim Sanat dergimin sıkı takipçisiydiler.

Zamanla iyileştim Cumhuriyet’te çalışmaya başladım. Hikmet dosttu, dürüsttü, ilkeliydi. Türkiye, Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısıydı. Demokrasi, bağımsızlık, özgürlük, eşitlik neferiydi. Edebiyat, şiir, sanat, mitoloji, arkeoloji, gazetecilik, İzmir tutkularımız ve merakımız benzerdi. Yazılarına edebiyat tadı katardı. FETÖ konusunda ilk uyarıları yapan, o rezilliği ilk ortaya çıkaran, yüzlerce yazıya ve kitaba döken Hikmet Çetinkaya’ydı.

Gelin görün ki burası Türkiye. Gün gelecek FETÖ’cülükten yargılanacaktı. Hikmet Çetinkaya’yı o davada yaptığı savunmayla anıyorum. Ruhu şad olsun. Artık dinlenebilirsin sevgili ve saygın, değerli arkadaşım.

İşte o savunmasının tam metni:

Ben........

© Cumhuriyet