menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

23 1
27.06.2025

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine. Türkiye’de bir yanda muhalif belediyelere baskınlar, kayyum tehdidi ve siyasi davalar sürerken diğer yanda yangından mal kaçırırcasına Meclis’e sunulan bir yasa: Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılması. Bu rastlantı değil. AKP iktidarı, içeride siyasi muhalefeti bastırırken dışarıda enerji ve güvenlik politikalarını da kendi sermaye çevrelerine rant üretmek için kullanıyor. Bugün zeytinlikler, yarın ormanlar... Doğa bir “güvenlik sorunu” değil, bir “kazanç aracı” olarak görülüyor.

Enerjiye ihtiyacımız olduğu doğru. Ama bu ihtiyacın her seferinde doğayı, köylüyü ve toplumsal geleceği ezerek karşılanması kabul edilemez. Güneş enerjisi, rüzgâr, enerji kooperatifleri, yerinde üretim gibi yöntemler yıllardır öneriliyor. Ancak bu alanlar, büyük sermaye için “rant üretmediği” için tercih edilmiyor. Çünkü bunlar halkın denetimine açık, çünkü merkeziyetçi değil, demokratik modeller gerektiriyor.

Bu yüzden enerji ihtiyacı denince ilk akla gelen, zeytinliklerin yok edilmesi, kömür ve altın madenciliğiyle doğanın parçalanması oluyor.

İtalya, Yunanistan ve İspanya, Türkiye gibi zeytin tarımının güçlü olduğu ülkeler. Ancak bu ülkelerde zeytin ağaçları “maden ruhsatı verilecek alan” değil, korunacak kültürel varlık........

© Cumhuriyet