menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Müslüman birey yoktur*

97 18
28.09.2025

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle:

“İslami faşizmin yayılmasının gerçek stratejisini ve İslamcıların ikna olmuş demokratları ümmete giden yolda nasıl müttefik haline getirdiklerini ortaya koyuyor. İslami faşizmin işbirlikçileri, aşırı sağa karşı savaşlarında, şimdi katil yeni aşırı sağı savunduklarını unuttular. Irkçılar ve İslamcılar aynı şeyi söylüyor: Müslümanlar birey değil, bir topluluktur.

Bu kitap, her gün İslami faşizmin boyunduruğu altında yaşayan milyonlarca isimsiz insan adına, özgürlüğün evrensel değerlerinin ahlaki olarak tersine çevrilmesi girişimine karşı bir uyandırma çağrısıdır.”

İslamofaşizm ya da İslami faşizm, İslamı diğer görüşlerden üstün tutan ve bu çerçevede bir politik düzen oluşturmak için, şiddet ve baskı dahil olmak üzere, demokrasi ve insan haklarına aykırı yöntemler benimseyen siyasi görüştür.

İlk kez 1933’te kullanılan bu tanım, belirli İslamcı veya İslami köktendinci hareketlerin ideolojik özellikleri ile 20. yüzyılın başlarındaki kısa ömürlü Avrupa faşist hareketler, neofaşizm veya totaliterlik arasında analojik bir karşılaştırma yapan bir terimdir.

İslamofaşizmin yayılmasının gerçek stratejisini ve İslamcıların ikna olmuş demokratları ümmete giden yolda nasıl müttefik haline getirdiklerini ortaya koyuyor. İslami faşizmin işbirlikçileri, aşırı sağa karşı savaşlarında, şimdi katil yeni aşırı sağı savunduklarını unuttular. Irkçılar ve İslamcılar aynı şeyi söylüyor: Müslümanlar birey değil, bir topluluktur. Bu kitap, her gün İslami........

© Cumhuriyet