Kurtarıcının adı toryum (1)
21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız. Daha önce tanıştıysanız o başka. Artık bu “ender”le yani “nadir” şeyle tanışıklığı samimiyete dökme zamanı gelmiş oldu. Bu vesile ile 2002 yılında Hürriyet gazetesinde yayımlanan bir söyleşiyi “Kurtarıcının adı toryum” başlığı altında üç yazı olarak okumanıza sunuyorum. Yazıları okurken bir yandan bu konuda kendinizin de araştırma yapmanızı öneririm. Aradan 23 yıl geçmiş ama uyanması gerekenler hâlâ uyumaktalar.
***
27 Temmuz 2002 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazı:
Mevki Hisarüstü’nde bir evin bahçesi. Bahçede yeni evlenmiş bir çiftle tanıştırılmak üzere çağrılmış yüz kadar davetli. Bu yüz davetliden hiç tanışmadığım altısıyla bir masada oturuyoruz. Tanışmayan insanlar nelerden söz eder? Siyasetten.
“Ne olacak memleketin hali” sayfası açılınca alıyorum sazı elime: Eski devrimcilerden birinin1 “Elektrik eşit uygarlık” özdeyişine kendi özdeyişimi ekliyorum: “Ucuz elektrik eşit sınai kalkınma” diyorum. Ama ne mümkün! Baraj yapıyorsun astarı yüzünden pahalıya çıkıyor. Bu arada çevreciler ve “harabeseverler” ayaklanıyor. Memlekette kömür, linyit bol diye düşünüp termik santral kuruyorsun. Gene çevreciler ve doğaseverler karşı çıkıyor. Elbette Yatağan örneğinde olduğu gibi haklı oldukları noktalar var. 20-25 yıldır Silifke kıyılarına bir nükleer santral kuramıyorsun.2 Gene çevreciler, nükleer atık karşıtları ve kendi elektriklerini yüzlerce nükleer santralda üreten sanayileşmiş ülkeler karşı çıkıyorlar. Şimdilerde her derde deva görünen, dışarıya bağımlı olduğumuz doğalgaz da pahalı ve günün birinde bitecek. Kala kala bir rüzgâr kalıyor. İyi de ya rüzgâr esmezse ne olacak?
Ben bu soruyu sorunca masada, sağ yanımda oturan bir hanım, “Kurtarıcının üzerinde oturuyorsunuz ama haberiniz yok!”........© Cumhuriyet





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein