menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kayyum mu, küratör mü?

38 7
11.05.2025

Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe sözlüğünde “kayyum”un anlamına bakıyorum. Cami hademesi; mütevelli: Bir görevde birinin yerine geçen kimse; bir vakfın yönetimi, yöneticisi.

Kayyum: Allah. Baki ve kaim olan, ezeli.

Küratör (Latince: curatus; İngilizce: curator): Müze, galeri, arşiv veya kütüphane koleksiyonunun yöneticisidir. Küratör=Kayyum=Cami hademesi, mütevelli.

Çağdaş sanat bağlamında küratör, sergi düzenleyicisi anlamında kullanılır. Bu anlamda küratörler, bir koleksiyonu arzuladıkları bir etkiyi yaratmak amacıyla düzenlerler. Serbest küratörler (freelance curator) ise herhangi bir galeri veya müze adına çalışmayan, çağdaş sanatta nispeten yeni ortaya çıkmış kişilerdir. İsviçreli Harald Szeemann bu tür küratörlere verilebilecek örneklerdendir.

Günümüzde, sanat kurumları, karşılarına çıkan finansal konulardan teknolojiyle ilgili uygulamalara kadar birçok sorun karşısında küratörlerin rolünü tekrar gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Bunun sonuçlarından birisi ABD ve İngiltere gibi ülkelerdeki üniversitelerde verilen küratörlük uygulamaları dersleridir. Bağımsız küratörler kendi özel yöntemleriyle sergiler oluşturmaları için veya ortak çalışma amacıyla galeri ve müzelerce davet edilebilmektedirler.

Dilimizde, resim ve heykel, sergi ve koleksiyon dünyasında “küratör” kullanılıyor; kayyum, AKP iktidarının zorba yönetiminin düşmanca ve partizanca görevden aldığı belediye başkanlarının yerine atadığı görevlilere verilen ad oldu. Bu nedenle “kayyumluk”u savunmak........

© Cumhuriyet