Alışmak
Türkiye, AKP iktidarında, anayasanın ikinci maddesinde ifadesini bulan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti özelliğini yitirmiş olmasına rağmen, halk kitlelerinin buna etkili, örgütlü ve bütüncül bir tepki veremiyor olması, halkın gerçekten daha iyi bir yaşamı hak edip etmediğini de tartışma konusu haline getirebiliyor.
Bu durum, yaşamı boyunca halk için mücadele verenlerin mücadele direncini de kırabiliyor, onların zaman zaman, “Halk ne hali varsa görsün, bu tepkisiz halk için mücadele vereceğime, fedakârlık yapıp bedel ödeyeceğime, kendim için mücadele veririm, daha iyi” biçiminde düşünmesine neden olabiliyor.
Halk, kendisinin ezilmesine ve sömürülmesine, ahlak, erdem ve adalet duygusunun yok edilmesine, olağanüstü durumların olağanlaşmasına alıştıysa ve bu durumu kanıksadıysa, o halkın kurtulması olanaksızdır.
Dünyada adaletin ve özgürlüğün, halkın etkili, örgütlü ve bütüncül tepkisi ve mücadelesi olmadan elde edildiğine dair tek bir örnek bile yoktur!
“Armut piş, ağzıma düş” tembelliği ve korkaklığı ile halkın kurtulması olanaksızdır.
Bazı şeylerin kendi kendine değişeceği beklentisiyle ve hayal perestliğiyle halk kurtulmaz.
Halkı kurtaracak olan halktır! Halkın kurtulmak için bir kurtarıcı araması ve beklemesi de........
© Cumhuriyet
