ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...
Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine. Bu ziyareti diğerlerinden ayıran ilginç bir şeyler var. Bunlar arasında en önemlisi, psikopatolojisi tartışma konusu olan bir liderle dans ediliyor olması. Tüm dünya liderleri Trump ile nasıl dans edilmesi gerektiği konusunda “derslerini çalışarak” görüşmelere hazırlanıyor. (https:// claireberlinski.substack.com/p/ impeach-him?r=1nd8v&utm_ campaign=post&utm_medium= web&triedRedirect=true)
Bu narsist kişilik, ABD’nin küresel üstünlüklerini kullanarak ticari konularda ülkelere isteklerini dayatarak dünya düzenini değiştiriyor. “Büyük Amerika” ile “büyük Trump”ı eşanlamlı bir üst düzeye yükselten bir kişilik.
Trump’ın üstünlüğü veya elindeki en büyük koz, ABD’nin 27 trilyon dolarlık bir ulusal gelirle dünyanın en büyük tüketim pazarına sahip olması. İkincisi doların rezerv para olarak üstünlüğü ve dünyadaki egemenliği. Üçüncüsü dünya çapında yayılmış askeri üstünlüğü ve sivil ve askeri teknolojisi. Belki dördüncüsü kültürel egemenliği. Bütün bunlarla ülkelere dayatmaları.
Trump çok kutupluya dönüşen dünyada 33 trilyon dolara varan borcuyla, ekonomik bakımdan ülkenin zayıfladığını biliyor. Amerikan şirketleri ucuz ve büyük ölçekli üretim için ABD’den kaçtı ve bu kaçışlarıyla dünyanın pek çok ülkesinde teknolojiyi ve üretimi geliştirdi ve özellikle Çin gibi çok akıllı rakiplerini de dünya sahnesine hızla çıkmasına yardımcı oldu (kapitalizmin arkadan gelenlerin öndekilere yetişmesi kuralı, bunu sadece stratejileri........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d