menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Güçler Mücadelesi ve Halkın Gücü

28 1
25.03.2025

Türk toplumsal ve siyasal yaşamında çok önemli gelişmeler oldu, ülkemizde sosyolojik anlamda bir güç mücadelesi yaşanıyor. Bu güç mücadelesinin bir tarafında, başında Erdoğan’ın bulunduğu AKP siyasal iktidarı diğer yanda başta CHP olmak üzere muhalefet partileri vardır. Bu mücadeleye son aşamada halk gücü girdi ve şu aşamada halk gücü mücadeleyi önemli ölçüde kazanmış bulunuyor.

Bu sosyolojik ve siyasal olayı kısaca çözümleyelim.

Erdoğan yapılacak cumhurbaşkanı seçimlerinde karşısında kazanacak bir aday istemiyor. Bu nedenle Ekrem İmamoğlu’nu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da istemiyor. Önce bu adaylar arasında çelişkiler yaratarak CHP’yi zayıflatma politikası güdüldü. Ancak iki aday, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başkanlığında bir araya gelerek bu sıkıntıyı denklem dışı bıraktı.

Ardından CHP, cumhurbaşkanı adayını üyelerin katılımıyla yapılacak önseçimle saptamaya karar verdi.

İBB Başkanı İmamoğlu, hızlı bir seçim kampanyasına girdi. Dinamik kampanyaya, gerek CHP tabanı gerekse genç seçmenler çok büyük ilgi gösterdiler.

AKP iktidarı tüm Anadolu’da gelişen bu dinamik hareketi durdurmak amacıyla öteden beri üzerinde çalıştıkları İmamoğlu hakkında bir demet iddia öne sürmeye başladı.

Öncelikle İmamoğlu’nun 30 yıl önce aldığı diploması, hukuk dışı yöntemlerle iptal edildi. Böylelikle İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına engel kondu.

Ardından 19 Mart Çarşamba günü sabaha karşı İmamoğlu bir kaçakçı ya da mafya liderine uygulanan usullerle 100 polis tarafından evinden alınarak polis nezaretine götürüldü. Polis gözleminde üç gün tutularak kendisine manevi baskı uygulandıktan sonra saatlerce süren sorgulamalar yapıldı.

Bir yandan terör örgütüne yardım etmek amacıyla örgüt kurup onun liderliğini yürütmekle itham edilen İmamoğlu için öte yandan da ihalelere fesat karıştırmak ve yolsuzluk iddiaları ileriye........

© Cumhuriyet