menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk gençliğinin ‘vazife’sini üstlenmesi - PROF. DR. DOĞAN SOYASLAN

28 10
08.04.2025

AKP, 2002 yılında demokratik, laik, Cumhuriyete bağlılık vaadiyle iktidara geldi. Ancak kendisini hukuk ile bağlı saymadı, bürokrasiye ve mahkemelere, Cumhuriyet değerlerine karşı olanlar yerleştirildi.

Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyetin kuruluş sürecinin önemli günlerini simgeleyen milli bayramlar değersizleştirildi, milli eğitim dogmatikleştirildi. Kurucu liderler aşağılandı, ceza kanunu esnek hale getirildi. Ceza ve ceza yargılama hukukunun temel ilkelerine uyulmadı. Özel yetkili mahkemeler kurularak, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy kumpas davaları ile Türk ordusuna ağır darbeler vuruldu. Bu yapılanları hukuk devletiyle bağdaştırmak olanaklı değildi.

2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile yargı organı cumhurbaşkanının emrine verildi. Böylece güçler bir kişide toplandı. 2015 Haziran seçimlerinden sonra hükümeti kurma görevi muhalefet liderine verilmedi.

Kumpas davalarıyla görevlerinden tasfiye edilen Cumhuriyete bağlı subayların yerine, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminde bulunacak olanlar atandı. Olağanüstü hal ortamında yapılan 16 Nisan 2017 anayasa değişiklikleri ile parlamento devre dışı bırakıldı. Mühürsüz oylar geçerli sayılarak, kurucu unsuru olmayan(mühür) bir işlem ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adıyla her yetkinin bir kişiye bağlandığı yeni bir anayasa kabul edilmiş sayıldı (yoklukla sakattır). Böylece Cumhuriyetin içinin boşaltılması sürecinde çok önemli bir adım daha atıldı.

2019 belediye seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan Ekrem İmamoğlu'nun seçimi hukuka aykırı olarak geçersiz sayıldı. İsrail aracılığı ile Batılı emperyalist güçlerin Suriye'yi parçalamasından........

© Cumhuriyet