Dış politikaya tarihsel bakış - PROF. DR. CENGİZ KUDAY
Politika, gerçekleri yadsımak veya yalan söylemek değil, gerçeklerin istenilen yönünü öne çıkarmaktır. Başka bir deyişle, insanlara yön soracak şekilde cehenneme gitmelerini söyleme sanatıdır. - Sir Winston Churchill
II. Dünya Savaşı, I. Dünya Savaşı’nın yıkamadığı birçok uygarlığı ve milleti yok etmiştir. I. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan anlaşmaların adaletsizliği, yeni bir küresel çatışmanın tohumlarını atmıştır. Yüz milyonlarca insan büyük fedakârlıklar yapmış, savaşın sonuçlarına katlanmış ancak tam bir barış ve güven ortamına ulaşılamamıştır.
Savaşın ardından geçen on yıllar içinde dünya, iki kutuplu bir yapıdan çok kutuplu bir yapıya evrilmiştir. Günümüzde ise küresel çapta çatışmalar devam etmekte ve terörist hareketler giderek artmaktadır. Türkiye gibi jeopolitik açıdan hassas bir bölgede yer alan bir ülke, güçlü bir orduya sahip olmak zorundadır.
Son 35 yıla baktığımızda, dünya siyasetinde köklü değişimler yaşandığını görmekteyiz. Sovyetler Birliği’nde 1980’lerde başlayan ve Gorbaçov liderliğinde gerçekleştirilen Perestroyka, Sovyet sistemindeki durgunluğu aşmayı ve ülkeyi yeniden yapılandırmayı hedefleyen bir reform hareketiydi. "Yeniden yapılanma" anlamına gelen Perestroyka, beklenmedik sonuçlar doğurarak Sovyetler Birliği’nin dağılmasına yol açtı.........
© Cumhuriyet
