Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yılı - CAN ERENOĞLU
Yazıya başlarken bugünlere ulaşmamızı sağlayan yüce önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve hayatta olmayan gazilerimizi rahmet ve minnetle anar, aziz hatıraları önünde saygıyla eğilirim.
18 Mart, 2002 yılına kadar “Deniz Zaferi” olarak kutlanırken 27 Haziran 2002 tarihli 4768 sayılı kanunla “18 Mart Şehitler Günü’’ yapılmış ve böylece bu cefakâr milletin denizcilerine hak ettiği bir zaferi kutlamak çok görülmüştür. Çanakkale Deniz Zaferi’mizin 110. yılı kutlu olsun.
18 Mart 1915, İngiltere ve Fransa’nın sözde yenilmez ve heybetli donanmasının Türk askerinin karşısında kimi gemilerinin boğazın dibini boyladığı, kiminin de yara alıp kaçtığı deniz zaferini kazandığımız tarihtir.
Osmanlı o yıllara gelmeden Doğu Trakya dışında Avrupa’daki tüm topraklarını kaybetmiş ve donanması da Haliç’te çürümeye terk edilmişti. Ne tesadüf ki II. Abdülhamit’in cenazesi çürümeye terk ettiği gemilerden biriyle Topkapı Sarayı’na nakledilmişti.
İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı Osmanlı zorunlu olarak Almanya ile anlaşmış ve İngiliz donanmasından kaçan, sonradan Yavuz ve Midilli isimleri verilen Goeben ve Breslau isimli Alman savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı’ndan Marmara’ya girişine ve 29 Ekim 1914’te Rusya’nın Sivastopol ve Novororisky limanlarını bombardıman etmesine müsaade edilmişti. Bunun üzerine Rusya 3 Kasım 1914’te Osmanlı Devleti’ne savaş açtı.
Hiçbir ciddi engelle karşılaşmadan Çanakkale........
© Cumhuriyet
