Anayasa hesapları ve gerçekler - Av. Erol Türk
Atatürk’ün önderliğinde kazanılan ulusal bağımsızlık savaşı sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran irade kurucu iktidardır. Kurucu iktidar kökleri ve yetkilerinin kapsamı yönünden asli kurucu iktidar ve tali kurucu iktidar olmak üzere ikiye ayrılır. Atatürk’ün kurduğu bağımsız demokratik, laik sosyal hukuk devleti asli kurucu iktidardır. Egemenliğin kaynağı, asli kuruculuk hakkının asıl sahibi halktır.
Tali kurucu iktidar ise mevcut anayasanın tespit ettiği usul ve şekillere uyarak iktidar yetkisini kullanan yani kaynağını anayasadan alan anayasal bir iktidardır. Bu nedenle tali kurucu iktidar, asli kurucu iktidar tarafından yapılmış anayasaya hem lafzı ile hem de ruhu ile bağlı kalmak zorundadır. Tali kurucu iktidarın kuruculuk yetkisi asli kurucu iktidar gibi mutlak olmayıp sınırlıdır. Aksi halde asli kurucu iktidar ile tali kurucu iktidar arasında hukuki yönden hiçbir fark kalmayacağı gibi siyasi yönden anayasa ile kurulmuş olan devlet statüsü kazanan tali kurucu iktidarın tehlikeli etkilerine açık tutulmuş olur. Bu nedenle mevcut siyasi iktidarın yetkileri anayasanın şekli ve maddi yönlerden koyduğu hukuki kurallarla sınırlandırılmıştır.
Bizim anayasamız katı bir anayasadır. Katı anayasa........
© Cumhuriyet
