menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dekadans

71 6
08.06.2025

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Öyle anlaşılıyor ki Musk’la kavgasından da minimum hasarla/hasarsız çıkacak.

İzlemişsinizdir.

Gezegenin en güçlü adamı Trump’la, en zengin kişisi Musk nükleer savaş kıvamında bir kapışmaya girdi.

Musk, Jeffrey Epstein belgeleri ve skandalına karışan Trump’ın adının birileri tarafından korunduğunu, üzerine bir şal örtüldüğünü iddia etti.

Trump ise beri yandan bütçe açığını kısmak için harcamaların budanmasını “buyuran” Musk’a karşı, fırsat bu fırsat:

“Harcamaları kısmanın en kolay yolu, Elon’un (şirketlerinin aldığı) devlet kontratlarını ve sübvansiyonları iptal etmektir!” diyerek karşı çıkış yaptı.

Bununla kalmadı. Steve Bannon gibi “prensleri” aracılığıyla, zamanında ülkeye illegal yollardan girmiş bir Güney Afrika göçmeni olan Musk’ın, ABD vatandaşlığının geri alınarak deport edilebileceğinin işaretini verdi.

Bir yanda -özetle- “Eyyy ABD başkanı sen! Hapiste şüpheli biçimde ölen Epstein’ın pedofili zincirinin halkasısın!” diyen Musk...

Diğer yanda, “Servetine güvenme. Seni bir anda sıfırlarım. Hükümetle tüm kontratlarını, teşviklerini elinden alırım ve istenmeyen göçmenler gibi seni gerisin geri geldiğin yere postalarım. Neye uğradığını şaşırırsın!” diye tehdit savuran, kısasa kısas meydan okuyan Trump var.

Çok katmanlı ayrıntıları olan Trump-Musk savaşını ana hatları kısaca bunlar. Yer darlığı nedeniyle özet geçiyorum.

İki taraf için de acayip yıkıcı öğeler barındıran ve “nükleer savaş” olarak adlandırılan bu........

© Cumhuriyet