Umay Nine Ağacı
Yine geldik, toprağın sesini duymayanların, bu ülkeyi tanımayanların çıkardığı bir yasaya. Sanayi komisyonunda kabul edilen düzenlemeyle artık zeytinlik alanlara maden ruhsatı verilebilecek. Birkaç teknik cümleyle özetlenen bu yasa, aslında bir yaşam biçiminin, bir kültürün ve bir doğa parçasının üstünü kazma kürekle örtmek demek.
AKP iktidarında zeytin ağaçlarının nasıl köklendiğine birçok kez tanık olduk.
Son 23 yılda 11. kez zeytinlik alanlarının imara, sanayiye, madenciliğe açılması isteniyor. 1939 yılında çıkarılan Zeytincilik Yasası, bu toprakların zeytinliklerini koruyordu. “Koruyordu” diyorum çünkü yargı kararlarına rağmen yeniden TBMM gündemine gelen ve komisyonda kabul edilen bu kanun teklifiyle artık koruma değil, büyük bir doğa kıyımı yaşanacak.
Bakın tasarı kanunlaşırsa;
• ÇED süreçleri hızlandırılacak,
• ÇED sürecinde diğer izinlerin önceden alınması sağlanacak,
• Sadece zeytinlikler değil çevre koruma bölgeleri, milli parklar, sulak alanlar, yaban hayatı sahaları, hatta kültür ve sit alanları bile bu düzenlemenin kapsama alanına girecek.
Enerji projeleri MAPEG’in (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) yetki alanına verilecek. Bu alanlarda maden faaliyeti yürütmek isteyen şirket, ilgili kurumlardan görüş isteyecek.
Daha beteri eğer o kurum 4 ay içinde cevap vermezse “olumlu görüş” vermiş sayılacak!
Bak, bak yasaya bak...
Maden için zeytin ağaçları ya taşınacak ya da kesilecek. Stratejik ve kritik madenler için acele kamulaştırma yapılabilecek. Bu kamulaştırmalar, “tapu” sayılacak. Ayrıca yasa tasarısıyla birlikte,........
© Cumhuriyet
