E-imza skandalı ve uyuşturucu ticareti
Bir önceki yazımda, devlet hastanesi ve özel hastanelerdeki doktorların çalınan e-imza tokenleri ile ilgili düzenlenen iddianameden bahsetmiştim. İddianamede yer alan ana bilgileri aktarmış ve skandal boyuttaki detayları paylaşmıştım.
Depremde hayatını kaybetmiş doktorların hesaplarıyla reçete düzenlenip uyuşturucu etkisi olan ilaçların satılması ve 2020’de vefat eden bir doktorun adına 2023 yılında dahi reçeteler düzenlemesi yapmışlardı.
Düşünün, 1301 reçete ve 585 bin kapsül yeşil reçeteli haptan bahsediyoruz. Yazım yayımlandıktan sonra çok fazla mesaj aldım ve birçok kişi bana ulaştı. Türk Eczacılar Birliği Başkanı sayın Arman Ünye ile de konuyu konuştuk. Kendisi, yaşanan bu olaylar karşısında kendi açılarından alınan önlemleri aktardı. İddianamede de adı geçen Ataşehir’deki eczanenin diploma kiralama nedeniyle kapatıldığını ve bu olaylarla ilgili kendilerine mahkemeler tarafından verilen bilgiler kapsamında ciddi yaptırımlar uyguladıklarını belirtti.
Çeteye ilişkin ilk haberi 2023 yılında Sabah ve A Haber gündeme getirmişti. Çetenin fotoğraflarını da yayınlamışlardı. Daha sonra da Kısa Dalga’dan meslektaşım gazeteci Canan Coşkun, iddianamedeki ayrıntıları haberleştirmişti.
İddianamede etkin pişmanlıktan yararlanan bir kişi var. Adı Mehmet Kanat. Bu kişi, verdiği ifadede hem örgütü anlatmış hem de mesleğini kötüye kullanan doktoru ifşa etmiş. Kısaca bu kişiyi anlatmak gerekiyor. İddianamede sanıkların birçok eylemi anlatılmış ve bu eylemlerin çoğunda Mehmet Kanat yer almış.
Örneğin, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktor S.T’nin e-imza tokeninin çalınması olayında, doktorun yanına gelen şahıslar eczanelerdeki ilaçların dolu gözüktüğünü söylüyor. Bunun üzerine doktor S.T. sistemi bilmediğini belirtiyor. Gelen kişilerden biri sistemi bildiğini ve gösterebileceğini söylüyor. Bu esnada diğer kişi vücudundaki yaraları........
© Cumhuriyet
