Sınıfın hafızası umudu yaşatıyor
Her yıl haziran ayının ortasına geldiğimizde, belleğimizde tarihin kapısı aralanır ve Türkiye işçi sınıfının bu topraklara emanet ettiği en önemli hatırayla yeniden buluşuruz.
Türkiye işçi sınıfının tarihinde 15 16 Haziran 1970 tarihi bir kırılma noktasıydı. 12 Mart muhtırasının ayak sesleri duyulurken dönemin iktidarı işçilerin 1960’larda elde ettiği sendikal kazanımları geri almak istiyordu.
Hazırlanan yeni yasayla Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) büyümesi engellenecek, işçilerin sendika seçme özgürlüğü kısıtlanacaktı. Kısacası, işçi sınıfı fiilen iktidarla uyumlu Türk-İş’e mecbur bırakılacaktı.
Yönetenler o gün bir şeyi hesaba katmadı: İşçi sınıfı sadece sabreden değil, gerektiğinde ayağa kalkıp sokakları dolduran bir sınıftı. Ve öyle de oldu.
İstanbul’da 15 Haziran sabahı başlayan yürüyüş, Gebze’den Topkapı’ya, Kartal’dan Eminönü’ne kadar yayıldı. O gün 150 binden fazla işçi üretimi durdurdu. Fabrikalar kapandı, şehirde hayat durdu. Bu sadece bir protesto değil, sendikal haklara ve örgütlü........
© Cumhuriyet
