Faşizm ve kültür-II
Siyasal İslamın AKP rejimi, siyasi, ekonomik bir iktidardan öte, toplumu yeniden şekillendirmeye dönük kapsamlı bir kültürel mühendislik sürecidir. Bu, eğitimi, medyayı, sanat politikalarını, tarih anlatılarını, mimariyi, hatta gündelik yaşamın ritimlerini dönüştürerek yeni bir insan tipi, yeni bir hafıza, yeni bir ahlak yaratma sürecine karşı direniş, çoğunlukla ekonomik sorunlara odaklı, kültür savaşlarından kaçınan bir hatta kaldı. İşsizlik, yolsuzluk, hayat pahalılığı gibi elbette çok ciddi meseleleri öne çıkaran bu muhalefet dili, ne yazık ki kitlelerin gündelik yaşamında karşılık bulan kültürel anlam evrenlerini ihmal etti, belki de küçümsedi. Oysa kültür, içinde ekonomik taleplerin de anlam kazandığı bir alandı.
Kültür, somut pratiklerle, nesnelerle, bedenlerle, mekânlarla, teknolojilerle iç içe geçtiği için maddeseldir. Kültürün maddeselliği, onun yalnızca anlam dünyasında değil, aynı zamanda gündelik yaşamın, nesnelerin, bedenlerin, teknolojilerin ve mekânların içinde kurulduğunu söyler. Raymond Williams’ın ifadesiyle kültür, “Bir yaşam biçimidir”; insanların konuşmalarının, giyinmelerinin, kederlerinin, sevinçlerinin, kutsallarının anlamlarına ilişkindir. Kültür, geçmişin kalıntısı değil, bugün yaşayan bir çatışma alanıdır; yalnızca estetik ya da sembolik bir alan değil, ahlaki anlamların üretildiği yerdir. Ve insanlar sadece aç kaldıkları için değil, adaletsizliğe........
© Cumhuriyet
