Amerika’da faşizm ve ‘Kuzuların Sessizliği’
Demokrat Parti, önce Cumhuriyetçi Parti’nin başkanlık seçimlerini çalmaya hazırlandığını, Project 2025 ve Trump ilişkisi üzerinden faşizmin kapıda olduğunu iddia etti. Sonra, cinsel istismarcı, beyaz milliyetçilerin önünü açmış bir demagog, kendi yardımcıları tarafından “özüne kadar faşist” olarak tanımlanan Trump, ABD Yüksek Mahkemesi sayesinde geniş bir dokunulmazlıkla Beyaz Saray’a geri döndü.
Trump yemin ettikten sonra, devleti şekillendirmeye yönelik 26 kararname imzaladı, yenilerini imzalamaya devam ediyor. Bu kararnamelerin arkasında, Trump’ın kendisi hazırlamadığına göre, belirli bir siyasi program, bu programı hayata geçirmek üzere hazırlanmış personel olmalı. Akla hemen Heritage Foundation ve 900 sayfalık, devleti yeniden yapılandırma planı “Project 2025” geliyor. Tüm bunlara isim iliştirmek istersek projenin lideri olmakla övünen J.D. Vance’ı (Trump’ın yardımcısı), Trump’ın, “İdare ve Bütçe Ofisi”nin başına atadığı Russell Vought’u (Project 2025 yazarlarından) ve Financial Times’ın geçen hafta Trump’ın “baş uygulayıcısı” olarak tanımladığı Stephen Miller’i düşünebiliriz. FT, Miller’i “Donald Trump’ın ikinci dönem politika gündeminin mimarı, göçmen karşıtı ideolog” olarak tanımlıyor. Yemin töreninde Miller, sekiz dakikalık ateşli konuşmasını bitirirken “Bu hareketi ezeceklerinden o........© Cumhuriyet
![](https://xhcrv35j.dev.cdn.imgeng.in/img/icon/go.png)