menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aya İrini: İKSV Festivali’nin tanığı

17 7
wednesday

Aya İrini 1973-2019 yılları arasında 47 yıl, İstanbul Müzik Festivali boyunca, kentin en görkemli, bir o kadar da gizemli noktasında müzikseverlere kapılarını açmıştı. İstanbul’a ilkyazın geldiğini bu festivalin başlamasıyla anlardık. Erken gidip Topkapı Sarayı’nın ön bahçesinde konser öncesi yapılan konuşmaları dinler, nice dostla sohbet ederdik. Sarayın bahçesindeki heybetli çınarlar konukları müthiş bir “Safa geldin” ile karşılardı. O mekâna varınca yol boyu çektiğiniz trafik çilesini ve günün yorgunluğunu unutup müziğin kanatlarında yolculuğa çıkardık. Aya İrini (St.İrene), Ayasofya ile en görkemli Bizans kiliselerinden biridir. Tarih boyu geçirdiği nice yangın ve depremde zarar görmüş, birçok kez onarılmış. 1453’te Osmanlılar İstanbul’u fethettiklerinde hiçbir zaman camiye çevirmemişler. Uzun bir süre cephanelik olarak kullanılmış. Binanın altında ve çevresinde yapılan kazılarda Apollo ve Afrodit’e adanmış tapınakların varlığı ortaya çıkmıştı.

Aya İrini’yi konserler için kullanmak ve burada bir festival yapmak fikrinin sahibi ise Cemal Reşit Rey’dir. Cemal Bey’in anılarından öğrendiğimize göre çeşitli makamlara bu konuda başvurduktan sonra epey zaman yanıt beklemiş. Bir gün kapısını bir emniyet denetçisi (!) çalmış: “Aya İrini’yi, bu kutsal yeri çalgılı mekân yapmak isteyen siz misiniz?” demiş. Tabii Cemal Bey neye uğradığını şaşırmış! Dışişleri-İçişleri bakanlıkları arasındaki uzun yazışmalardan da bir sonuç çıkmamış. Bir süre........

© Cumhuriyet