Atatürk: İki yalan dört düşman
Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.
Aslında tarihe ilişkin yalanlar, Lozan’da toprak kaybettiğimiz, Harf Devrimi ile bir gecede tarihimizden koparıldığımız gibi, siyasal, ekonomik, kültürel ve toplumsal çözümlemelerle birlikte ikiden çok daha fazladır.
Ama ben burada son zamanlarda üzerinde çok durulan iki “kuyruklu yalan” üzerinde durmak istiyorum:
Birinci yalan, Mustafa Kemal Paşa’yı, Anadolu’ya, İstiklal Savaşı yapması için Vahdettin’in yolladığı yalanı.
Mustafa Kemal, Emperyalistlerin işgaline karşı direnişi başlatmak için Anadolu’ya geçmeye karar verdikten sonra, Harbiye Nezareti’ndeki arkadaşlarıyla bunun yollarını oluşturur.
Bulduğu yol, Anadolu’ya bir Ordu Müfettişi olarak geçmektir.
Böylece bütün askeri makamlara emir yetkisine sahip olacaktır. Yine arkadaşlarının yardımıyla, bu göreve bir de masum görünen, “Sivili makamlarla yazışma” yetkisi ekletir; böylece bu yetkiyi de emir vermek olarak kullanacaktır.
Karadeniz Bölgesi’ndeki milliyetçilerin Pontusçulara karşı direnişi işgalci Emperyalistleri rahatsız etmiş ve İngilizler bunun üzerine Vahdettin’e baskı yaparak bunu durdurması için önlem almasını istemişlerdir.
Vahdettin, bu isteği yerine getirmek, milliyetçilerin direnişini........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein