Kalamış:Bir Semtten Daha Fazlası
Günümüzün hızla büyüyen kentlerinde; sokakların, caddelerin, hatta insan ilişkilerinin bile dönüşümüne tanıklık ettiğimiz bir dönemde; bakkalıyla, kasabıyla, terzisiyle, kahvesiyle, parkıyla yaşayan; kedisiyle köpeğiyle nefes alan bir mahallenin pastanesinde salon şefidir Fatih Yılmaz.
Gitmeye ara versen merak eder, hasta olsan ortak müşterilerden haber almaya çalışır, öğrenciysen sınav kaygına ortak olur. Ercan ve Kadir ise pastanenin servis elemanlarından ikisidir. Kim kahvesini nasıl içer bilirler, yaşlıların şekerini az koyarlar, müşteri masaya oturmadan ruh halini anlarlar.
Bayağılığın popülerlikle (!) sıvandığı, atmosferi paraya doymuşluk kokan semtlerden yorulmuşken burada hala zamana direnmeye çalışan bir şey var. İçinden insan geçen, yaşanmışlık kokan bir pastane…
Çünkü burası Kalamış.
Kalamış...
Bir semtten daha fazlası.
Cumhuriyetin modernleşme sürecinde İstanbul’un Batılı yaşam tarzına açılan kapılardan biri.
Osmanlı’nın son döneminde bile sayfiye yeri olarak bilinen, nice edebiyatçılara, müzisyenlere ilham veren bir kıyı…
Bir Balıkçı Köyünden Tatil Beldesine
Bugün marinasıyla, sahil boyunca uzanan restoranlarıyla anılsa da, bambaşka bir İstanbul saklıdır Kalamış’ın geçmişinde
Adını Yunanca “Kalamisia”dan (kamışlık) alan, bir zamanlar küçük bir balıkçı köyüdür Kalamış. Osmanlı döneminde Ermeni ve Rum balıkçılar burada ağlarını tamir eder, kıyıdaki salaş kahvelerde denizi izler o zamanlar.
19. yüzyıldan itibaren Osmanlı bürokratları ve varlıklı aileler buraya yazlık köşkler inşa etmeye başladığında, Kalamış yalnızca........
© Cumhuriyet
