menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İlhan Selçuk’un ‘Pencere’ köşesini anarken

19 5
17.06.2025

Gazete ve dergi yazarlığım 50 yıla ulaştı. ​​Özgür basın dergisinde başlayıp çeşitli başka dergilerde ve ayrıca 45 yıl Cumhuriyet’te süren bu uğraşa -30 yıldır gazeteme iki haftada bir “Sahneden” köşesini yazmak da eklenmiş. Kolay iş değil. Köşe yazılarının uzunluk sınırı var. Sözü çok uzatıp sınırı aşarsanız, hiç acımaz kesiverirler. “Biz İlhan Selçuk’un yazısını bile keseriz” diyenlerin gazetesinde yazıyorsanız... İlhan Selçuk’un “Pencere” köşesindeki yazıları hiç kesilmiş midir? Bilmiyorum... İlhan Selçuk’u 21 Haziran 2010’da yitirdik. 15 yıldır gazetemiz “Pencere” köşesi olmadan çıkıyor.

Sevgili Doğan Hızlan benim tanıdığım en insafsız “yazı kesici”ydi. Çok erken yitirdiğimiz Aydın Emeç ise “kesme sanatı”nı incelikle uyguladığı kanısındaydı. Bir gün telefon açıp kahkahalı bir sesle, “Yazınızı öyle güzel kısalttım ki kestiğim yerleri siz bile fark edemeyeceksiniz” dediğini anımsarım. Celal Üster’in kestiği bir yazı yüzünden Cumhuriyet’e küsüp uzun bir süre yazmamıştım da kimse “etme eyleme” dememişti.

İzmir’den gelip kültür-sanat sayfasını yönetmeye başlayan Handan Şenköken olmasaydı belki de gazetemden kopacaktım. Daha sonraki yıllarda ise yazıları yazarın kendisine kısalttırma uygulaması başladı. (Zorlu bir “son dakika” işidir bu). Böylece bugüne ulaştık.

Doğrusunu........

© Cumhuriyet