Ülkenin gündemi, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon sepeti. Emeklisinden emekçisine, memurundan bürokratına kadar herkesin gözü Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon verilerinde. Çünkü her temmuz ayında memur ve emeklinin maaş zammı TÜİK’in raporları doğrultusunda belirlenir. Yani halkın yiyecek, içecek ve barınma ihtiyacının düzeyini belirler bu tablo!

Peki TÜİK ne yaptı bu kez? Aslında son beş yıldır ne yapıyorsa aynısını uyguladı ancak bu kez enflasyonu belirleyen ve kamuoyunda da TÜİK sepeti olarak bilinen mal ve hizmetlerdeki manipülasyon ifşa oldu. Kurum içinde biri dayanamamış bu rezalete; sızdırmış. Üç gündür sosyal medyada, “TÜİK nereden alışveriş yapıyorsa oraya gidelim” esprileri dolaşıyor. İzahı olmayan şeyin mizahı olur. Örneğin dana etinin kilosuna 433 TL yazmış istatistik kurumunun emir kulları! Kaşar peyniri 231, patlıcan 32, reçel 93 TL.

Geçen hafta Berlin’deydim. Hollanda maçına kadar olan zamanı da market ve pazar dolaşarak değerlendirdim. Fiyatlar gözüme takıldı. Etiketler, TÜİK sepetindeki mal ve ürünlerle öylesine benzeşiyordu ki şaşırırsınız. Kıyma, patlıcan, domates, bizim kaşar, onların gouda dediği peynir sanki TÜİK’in 2024 fiyatlarından satılıyordu. TÜİK sepeti Almanya’dan mı dolduruyor diye düşündüm. İşin şakası bir yana Almanya’daki temel ihtiyaç........

© Cumhuriyet