menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çılgın değil akıldışı proje!

42 10
yesterday

İktidar, Sazlıdere izleği (güzergâhı) başta olmak üzere Kanal İstanbul projesini hayata geçiriyor. Oysa Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, İBB başkan adaylığı sürecinde “Gündemimizde yok” şeklinde bir açıklaması hâlâ hafızalarda. İşin siyasi boyutunu bir yana bırakırsak şu an için yalnızca Sazlıdere Barajı ve çevresine vereceği zararla tartışılmaya başlayan bu “çılgın” proje, aslında İstanbul’un, Marmara’nın ve hatta Karadeniz’in sonu anlamına geliyor. Küçükçekmece Gölü’nden kuzeye Sazlıdere güzergâhı ile Durusu’dan Karadeniz’e uzanacak 45 kilometre uzunluğunda, 20 metre derinliğinde ve en dar yeri 275 metre genişliğinde yapay bir su yolunda boğulmak üzereyiz. Niye? Çünkü işin ucunda beton rantı var.

Prof. Dr. Derin Orhon, Prof. Dr. Seval Sözen ile Prof. Dr. Naci Görür’ün editörlüğünü yaptığı ve 29 akademisyenin de destek verdiği “Çok Disiplinli Bilimsel Değerlendirme” kitabı, Kanal İstanbul’un neden yapılmaması gerektiğini bilimsel bir temele oturtarak açıklamış aslında bundan beş yıl önce. Sazlıdere Barajı’nın çok ötesine uzanan bir dizi zincirleme zarar uzmanlarca sıralanmış; Marmara ve Karadeniz’in ekosisteminin çökmesi, bölgedeki tarım alanlarının yok olması, nüfusun 2 milyona yakın artması, ısı adası riski gibi başlıklarla.

Şu an inşaatın başladığı Sazlıdere bölgesinin aktif bir fay hattında yer alması, sıvılaşma ve tsunami tehlikeleriyle birlikte yalnızca can kaybını değil, ülke güvenliğini de ilgilendiren bir beka sorunu. İBB’nin yeni genel sekreteri Volkan Demir masasında duran bu kitabı bir........

© Cumhuriyet