menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Altın'da Türkiye Mahremleri

10 0
27.04.2025

Kimilerine göre; “geriye kalan tek güvenli liman” altının Türkiye için özel/mahrem yönlerini, bu vesileyle hatırlamakta fayda bulunuyor:

Anadolu coğrafyasında, yüzyıllardır yaşanagelen çalkantı ve savaşlar andacında, Büyük Kaçgunluk/ Moğol istilası dönemlerinden bu yana altın şevk ve heyecanı kuşaklar boyu aktarılıyor. Ailelerin maddi birikimleri, “ziynet” formunda, varlık ve bekanın temel varlığı olan kadınlarımıza emanet ediliyor. Böylece, istikbalde var olma ve zenginlik koruma ülküleri, eşitler arasında birinci ve varlığın ana teminatı kadınların mahreminde buluşturulmuş oluyor. Kendilerine çok yakışan altını zarafetle taşımayı bilen kadınlar, yaşanan felaketler ve kayıplar sürecinde, bu “en dayanıklı ve nadir” madeni; biriktirme işlevinin favori tercihi olarak sahipleniyor.

Altın, dini ve sosyal referanslar ile kuşatılıp, cemiyet hayatı ile sosyal dayanışmanın ana dinamikleri arasında her daim kendisine yer buluyor. “Altın günü” gibi birlikte tasarruf mekanizmalarında özgün açılım ve çözümler, kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Başta evlilik/düğün olmak üzere, imece/köy sandığı gibi geleneksel mekanizmalar geleneğinde yükselen “karşılıklı altın takma” adeti adeta toplumsal yaşamın yazılı olmayan kanunlar arasında kendisine yer açıyor. Yakın dönemde, daha önce verilmiş altın hediyesine, kendi düğününde karşılık al(a)mayan bir vatandaşın açtığı mahkemede, “geleneğin yerleşik gücüne” dikkat çekiliyor. Nitekim, sene başından bu yana @’ın üzerinde değer kazanan/pahalı hale gelen çeyrek altın gerçeğinden hareketle, önümüzdeki günlerde evlenecekler kadar, davetlilerin de yüklerinin arttığına daha sıklıkla ve yüksek perdeden vurgu yapılıyor. Takı hediyesinde bire-bir karşılık verme yerleşik itiyadı, en zorlu şekilde sınanmaya aday günlerini yaşıyor! Gram altın fiyatının dahi ilk kez dört bin lirayı aşması, doğrusu........

© CNN Türk