Çin’de hangi bölgeye, hangi kente giderseniz gidin, bazı binaların önünde, kapının ya da kapıya çıkan merdivenlerin iki yanında tüm heybetleriyle dikilen aslan heykelleri görürsünüz. Bu aslanlardan birinin ayağının altında yavrusu vardır; bu dişi aslandır. Diğer yandaki erkek aslanın ayağının altında ise bir top durur. Eğer bir Çinliye bu heykellerin ve topun ne anlama geldiğini soracak olursanız, alacağınız yanıt mutlaka futbol topunun da barut, kâğıt ve pusula gibi Çin icadı olduğuna gelip dayanır. Ve bu iddia doğrudur da… FIFA’nın eski başkanlarından Sepp Blatter, 2004 yılında yaptığı açıklamada, futbolun İngilizler tarafından kurumsallaştırılmakla birlikte ilk kez Çinliler tarafından oynandığını duyurmuş, futbolun da bir Çin icadı olduğu iddiasına resmiyet kazandırmıştır.

Günümüz Çin futbolu, öncelikle kesenin ağzını sonuna kadar açıp Avrupa ve Güney Amerika liglerindeki serüvenlerinin sonuna gelmiş futbolcuları ve yarı-ünlü teknik direktörleri bol sıfırlı miktarlarla transfer eden, sırtlarını büyük şirket sermayelerine dayamış kulüpleriyle tanınıyor. 1990’lardan itibaren bir düzene kavuşan, 2000’li yıllarda biraz daha dinamizm kazanan Çin Süper Ligi, özellikle teknik açıdan çok ileri düzeyde değil ama futbol Çin’de en sevilen spor dallarından biri olma özelliğine sahip. Ancak şöhretli ve pahalı futbolcuların ülkeye getirilmesinin, bazıları da Türkiye liginden giden isimlerin top koşturmasının Çin futboluna gerek kulüp gerekse milli takım düzeyinde başarı kazandırmadığı da görülüyor. Dev şirketler, yatırım yaptıkları kulüpler........

© CGTN Türk