Demokratik diktatörlük!
The Economist grubuna bağlı Araştırma ve Analiz Bölümü deyim yerindeyse ‘’demokratik gerileme’’ durumuna açık bir gönderme içeren çalışmanın özetinde;
Demokratik gerileme, halkların demokrasi yerine, zıddına yani popülizme ve belki de ardından gelecek diktatörlüğe yöneldikleri ‘’demokratik bozulma’’ olarak bilinen durumun aynısıdır.
-Özgür ve adil seçim koşullarının kötüleşmesi, ifade ve basın özgürlüğü, sivil toplum kuruluşları gibi liberal hakların gerilemesi ki bu da siyasi muhalefeti zayıflatıyor.
-Yargının bağımsız olmadığı veya tehdit altında olduğu durumlardaki gibi hukukun üstünlüğünün zayıf olması, kamu hizmeti korumasının zayıflaması veya ortadan kalkması.
Çalışma, demokrasi açısından dünyanın koşullarını dört tür rejime göre sınıflandırıyor: Tam demokrasi, melez demokrasi, kusurlu demokrasi ve otoriter rejimler.
Demokratik sistem kötünün iyisidir çünkü hatalar yapar ama aynı zamanda hatalarından ders çıkarır, dahası çıkardığı derse uyum sağlar ki bu da onu diğer tüm siyasal sistemlerden ayıran temel özelliktir.
Sofist filozof Protagoras (M.Ö. 487- M.Ö 420), Olimpos Dağı’nın baş tanrısı Zeus’un antik Atina’da demokrasinin temelini oluşturan iki erdemi ileri sürer.
Bunlar ‘’saygı ve adalettir.’’
Peki, adaletin kalmadığı, saygının kaybolduğu, medeniyetin yollarından geçmeden barbar topluma dönüş........
© Bizim TV
