menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Faşizm 5’inci viteste

54 9
24.05.2024

Toplumun, devletlerin, siyasete yön verenlerin ve tabii ki siyasi iktidarı elinde bulunduranların davranış biçimlerini yakından takip edenler için, hayatın doğal akışı içinde gösterilen refleksler hiçbir zaman şaşırtıcı değildir.

Demokrasiyi, demokratik bir yönetimin gerekliliklerini, yani her türlü özgürlüğü halka “lüks” ve fazla gören, özgürlükten tek anladığı şey kendi politikalarını hiçbir engelle ve direnişle karşılaşmadan uygulayabilmek olan siyasi anlayış, “aykırı ses” çıkmaması için elinden geleni yapar. Doğası budur, çünkü.

İktidardaki AKP ya da tek yönetici tek yönlendirici konumundaki “Şahsım” için 2002 yılındaki seçimle gelip koltuğa oturdukları andan itibaren, yaklaşık 22 yıldır yukarıda tarif ettiğim davranış biçimi belirleyici olmuştur.

Yıllar önce demokrasiyi “Varılacak durağa kadar binilecek, ama istediği anda atlayıp inilebilecek bir tramvay” olarak tanımlayan bir siyasi lider için hiç de şaşırtıcı değildir tabii.

∗∗∗

En başlarda, yola ilk çıktıklarında, bir “askeri vesayet” söyleminin arkasına sığınarak geçmişte Cumhuriyet’in kurucu değerlerine/ayarlarına sahip çıkmaya çalışan askerlerle derdi olan “sözde liberal, özde faşizm payandası” kesimlerin de desteğini alabilmek için Avrupa Birliği kriterlerine yanaşma rolü oynayan, Anayasa’da bu yönde bir iki kozmetik değişikliğe imza atan AKP - Şahsım rejimi, 2009’dan başlayarak kadim müttefiki Fethullahçı Şer Teşkilatı ile, silahlı kuvvetlerde acımasız bir tasfiyeye başladı. Sadece “Asker/Ordu düşmanı” görünmemek için, toplumun birbirinden çok farklı kesimlerinden unsurları, akademisyen, yazar, çizer, gazeteci vb. insanı da da içine kattığı büyük torbalar halinde insanları derdest eden AKP - FETÖ kumpas yargısı, sonradan tek tek çöken uyduruk davalarıyla, her türlü “itiraz,........

© Birgün


Get it on Google Play