Sus! Öde ve katlan
Merkez Bankası’ndan bu kez “itiraf” değil, neredeyse “itirafname” geldi: Enflasyonla mücadele maliyetsiz olmayacakmış. Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) kürsüsünde “Dezenflasyon için ilk kez hakiki bir ihtimal var” derken aslında şunu söylüyordu: İki yıldır piyasaya sürdüğümüz bütün o “kararlılık”, “istikrar”, “yeni dönem” lafları, sadece fon çağırma broşürüymüş.
O “ihtimali” ortaya çıkaran ise 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile başlayan ve hala tutuklu olması ile devam eden sürecin yarattığı bozulan ekonomik koşullarmış. Akçay’a göre işlerin bozulduğu bir dönemde fiyatlama gücünü sahip olanlar fiyatlarını artıramazlarmış. “Fiyatlama gücü” mü? Kimmiş bu güce sahip olanlar? Neden iki yıldır bu güce sahip olanlara yönelik bir şey yapmıyorlar da vatandaşın alım gücünü düşürecek uygulamalar yapıyorlar?
Koca programın tek garantisi kalmış: Bedel. Ne kadar olacağını bilmiyorlarmış, az da olabilirmiş çok da! Düşünün bir “ekonomi programı” uyguluyorsunuz ve onun neye yol açacağını bilmiyorsunuz.
Ama o bedel ne yönetim katına çıkıyor ne de toplantı odalarındaki grafiklere yansıyor. Çünkü bu ülkede “bedel” denen şey, hiçbir zaman tabloların dipnotuna düşmez; doğrudan hayatın orta yerine yazılır. Yani itiraf yapılmış ama fatura yanlış kişiler üstüne kesilmiş. Kurban belli, suçlu yine ‘’anonim’’.
Kamuoyuna........
© Birgün
