Savaşın dışı, içi
İsrail-İran Savaşı bir haftayı aşan bir süredir devam ediyor. Saldıranı İsrail, savunanı İran ve kazananı henüz belli olmayan bir savaş bu.
Ancak tarihsel ve bilimsel veriler, savaşı ABD ve ortakları destekli İsrail’in kazanacağına işaret ediyor.
Dünyayı sarsan bu yakın savaş, AKP –MHP iktidarı olmak üzere ülkemizi de etkiliyor.
Kuruluşundan bu yana Araplarla girdiği, 1956, 1967, 1973 ve 1982 yıllarında yapılan savaşları kazanan İsrail, Hamas’ın Ekim 2025’de başlattığı savaşı da, yalnızca Filistin’i özellikle de Gazze’yi, soykırım yaparak, tümüyle yok edecek biçimde kazanmadı, Lübnan ve Suriye’de de büyük kazanımlar elde etti. Düşmanının komutanlarını ve bilim insanlarını yok ederek, “beyninden vuran” İsrail savaş başarılarını biri birini tamamlayan iki “kendine özgü” etkenle kazanıyor: bilgiye dayalı akıl ve kurumlaşma.
Günümüzde, ekonomik ve toplumsal gelişmenin motoru teknolojik yeniliktir. Teknolojik yeniliğin temeli de cinsiyet ayırımı yapmadan, çocuğun ve gencin yaratıcı yeteneklerini “en çok” geliştiren özgürlükçü bir eğitim düzeni; bilgi edinmenin ve üretiminin “sınırsız” olması ve bunların kurumsal yapısıyla gerçekleştirilen araştırma geliştirme AR-GE’dir. AR-GE’nin temel göstergesi de her yıl ulusal gelirin ne kadarının bu amaçla ayrıldığıdır. İsrail, üstelik yıllardır, uluslararası OECD istatistiklerine göre, her yıl ulusal gelirden ayırdığı yüzde altı pay ile dünya birincisidir. Ülkemizde bu payın on yıllardır yüzde bir dolayında olduğunu belirtelim.
İsrail’in gücünün, ikinci, ancak, hiç de ikincil sayılmaması gereken kaynağı hukuka dayalı kurumlaşmadır. Devlet yapısı hukuka bağlı ve uyum içinde çalışan........
© Birgün
