menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijitallerde ne var ne yok

19 1
10.05.2025

Yapay zekâ, artık ne izleyeceğimizi de bizden iyi bildiğini iddia ediyor. Netflix, OpenAI teknolojisiyle geliştirdiği yeni yapay zekâ destekli bir arama arayüzünü test etmeye başladı. Şimdilik sadece Avustralya ve Yeni Zelanda’daki bazı iOS kullanıcılarına açılan bu özellik, geleneksel "tür", "yönetmen" ya da "oyuncu" filtrelerinin ötesine geçerek kullanıcıların ruh hâline göre içerik öneriyor. Yani sistem, “bugün biraz yalnızım” diyen izleyiciye bir Wong Kar-wai; “hayat fazla saçma, ben de gülmek istiyorum” diyenlere Jim Carrey önerebilir. Ama durun, bu noktada sormamız gereken esas soru şu; Algoritmanın ruh hâlimizi tanıma becerisi ne kadar güvenilir? Bu yeni teknoloji, izleyicinin iç dünyasına bir yapay zihin tarafından nüfuz edilmesini hedefliyor. Ne izlemek istediğimizi bizden önce bilen bir sistemin önümüze koyduğu seçenekler, özgür iradenin değil, yönlendirilmiş arzunun sonuçları olabilir. Tam da bu yüzden “ruh hâline göre öneri” özgürleştirici değil, sofistike bir manipülasyon tekniği olarak da okunabilir. Eleştirmen David Ehrlich’in dediği gibi: "Algoritmalar size ‘sizden bir tane daha’ olmak için tasarlandı. Sizi sizden önce anladıklarında, artık sizi yönlendirebilirler." Netflix’in bu yeni oyunu, içerik üreticileri için de izleyiciyle kurulan yaratıcı bağın şekil değiştirmesi anlamına geliyor. Ne izleyeceğimiz sorusuna yapay zekânın yanıt verdiği bir çağda, hâlâ karar verici olduğumuza inanmak bir tür romantik direnç. Ama belki de tam da bu direnç sayesinde hâlâ ne izlemeyeceğimizi seçebiliriz. O hâlde bu hafta dijital platformlarda neler var, birlikte bakalım.

Aşk, ölüm, kayıp ve mafya… Netflix’in menüsü yine bir tür "duygu yapbozu”. 8 Mayıs’ta Judy Blume’un kült gençlik romanından uyarlanan Forever, 2018 Los........

© Birgün