menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapay zekâda bizi bekleyen asıl sorunlar: Etikten öteye bakış

31 7
03.08.2025

Yapay zekâ denildiğinde son üç yazımda da bahsettiğim üzere ilk akla gelen genelde etik meseleler olur: adalet, önyargı, mahremiyet gibi konular. Ancak teknoloji sadece ahlaki çerçevede değil, çok daha geniş bir sosyo-teknik zeminde ilerliyor. Bu zeminde hâlâ çözüm bekleyen teknik, sosyal ve psikolojik sorunlar var. Bu hafta, yapay zekânın "ahlakın ötesindeki" asıl mücadele alanlarına göz atmaya başlayalım.

Yapay zekânın yükselişi, toplumda görünmez fay hatlarını harekete geçirmekte. En büyük endişelerden biri, uzun süredir tartışılan iş gücü üzerindeki etkisi. Rutin işleri otomatikleştiren yapay zekâ sistemleri, özellikle düşük vasıflı çalışanları tehdit etmekte. Manish Rana ve arkadaşları (2024), bu dönüşümün “toplumun istihdam yapısını dramatik biçimde yeniden şekillendirebileceğini” vurguluyor. İş gücü sadece miktar olarak değil, niteliği açısından da dönüşüyor. Yeni işlere ayak uyduramayanlar için bu bir dışlanma riski yaratıyor. Daha önceki yazılarda ve röportajlarımda sık sık söylediğimi tekrarlamak isterim: Yapay zekâ işinizi almayacak, yapay zekâlı yeni çağa ayak uyduramayanlar ve YZ kullanmayanlar işsiz kalacak.

Üstelik sadece iş değil, güç dengeleri de değişiyor. Büyük teknoloji şirketleri, sahip oldukları veri ve altyapı ile neredeyse devletlere rakip hâle geliyor. Bu durum, veri egemenliği ve dijital........

© Birgün