menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’de yoksulluğun derinleşen tablosu

21 1
28.06.2025

Ülkenin gerçek gündemleri konuşulmaz halde. Örneğin hayat pahalılığı, yoksulluk… Türkiye’de yoksulluğun tablosu, son aylarda giderek daha keskinleşen bir çizgiyle dikkat çekiyor. Veriler; enflasyon ve alım gücündeki erimeyle birlikte temel ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlandığımızı net biçimde ortaya koyuyor. Çarşı ve pazarda fiyatlar el yakıyor, etiketleri okuyup geçiyoruz. 1952 yılında yurdumuza gelerek köy okullarında incelemeler yapmış olan Kate Wofford’un hazırladığı raporda* yer alan şu cümle tarihin tozlu sayfalarında kaldı: “Türkiye; coğrafi durumu, iklim şartları, meyve sebzeleri çeşitli, bereketli toprağa sahip ve toprağı seven halkın üstün gayret gösterdiği tarım ülkesidir.”

İlkokulda Hayat Bilgisi dersinin kitaplarındaki görseller ne de güzel anlatırdı ülkemizin bereketini. O günler geride kaldı. Çocukken kirazdan küpe yaptığımız zamanlarda, tane ile meyve almayı aklımızdan bile geçirmezdik. Şimdi ise kirazlar çocukların kulaklarında değil ancak tezgahlarda süs olabiliyor. Eskiden “Almanya’da dilim ile karpuz satılıyormuş” diyenlere hayretle bakardık. Hâlâ tane ile meyve almaya alışamadım. Yaz mevsiminin ilk ayını geride bırakırken içimizde burukluk hissi var, yaz meyveleri bile hepimize lüks.

Şimdi Türkiye’de yoksulluğun derinleşen tablosu gün geçtikçe katlanıyor. Her gün listeye bir yenisi eklenen zamlar, katlanarak büyüyen barınma sorunu, cebimize yansıyan gerçek enflasyon nedeniyle bankalara borçlanarak yaşıyoruz. AKP iktidarında cebimize yansıyan gerçekler ortadayken, tek adam sistemi ile ekonomide istikrar sağlanacağı........

© Birgün