menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşman ceza hukukunun hedefindeki güvercin

23 6
18.05.2025

CHP hedef tahtasında. Başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP kurmayları karşılaştıkları muamelenin adını koydular: Düşman Ceza Hukuku. Aynı süreci betimlemek için yaygın kullanılan “yargının siyasallaşması” ve “yargı tacizi” gibi kavramların adalet terazisindeki darası “düşman ceza hukuku” saptamasının yanında hafif kalır. Zira aradaki fark, ülke yurttaşı olmakla, düşmanı olmak arasındaki farkla ilgilidir. O nedenle üzerinde ne kadar durulsa yeridir.

İyi bilindiği gibi Alman hukukçu Günter Jakobs düşman hukuku kavramını “medeni” ya da “yurttaş ceza hukukuna” karşı geliştirmiştir. Bu nedenle düşman ceza hukukunun failleri, yaşadığı ülkenin hukuk sistemini ve yasal normlarını reddeden ve süreklilik arz eder şekilde tehlike kaynağı olan kişiler olacaktır. Düşman ceza hukukunun fail tipolojisi böyle ise CHP “bize düşman hukuku uygulanıyor” derken, meseleyi abartıyor olabilir mi?

Jakobs’un düşman ceza hukukunun üç temel özelliği olarak sıraladığı hususlar CHP’li kurmayların ne denli isabetli bir teşhis yaptıklarının kanıtıdır: Düşman ceza hukukunda ceza, suç fiili gerçekleşmeden önce gelir; orantısız yaptırımlar içerir ve usul hakları bastırılır. Önü ve arkasıyla 19 Mart süreci düşünüldüğünde, “düşman ceza hukuku” göstergelerinin fazlası vardır, azı yoktur. Örneğin önleyici gözaltına alma tedbiri “düşman ceza hukukunun” tipik bir uygulamasıdır. Burada failin işlediği suçlara değil, gelecekte neden olabileceği zararlara bakılır. Jakobs’a göre, yasaya saygılı bir kişi, yargılanmaktan kaçmaya veya delilleri yok etmeye çalışmayacağı için düşman ceza hukukunun faili olamaz; düşman hukuku, hukuki işlemlere tehdit oluşturan ve düşman gibi davranan kişilere yöneliktir.

İstanbul Başsavcılığı ve ilgili mahkemeler tarafından bu süreçte alınan kararların ve yapılan açıklamaların dili, Düşman Ceza Hukuku uygulama prosedürünün........

© Birgün