İbn Teymiyye fetvaları ve Suriye’de Alevi soykırımı
8 Aralık gününden beri dünya -sessiz bir halde- bir soykırımı seyrediyor. Suriye’nin Sahil bölgesinde, küçük-büyük, genç-yaşlı, zengin-fakir, okumuş-fellah, şehirli-köylü ayırdetmeksizin insanlar, kitleler halinde kurşuna diziliyor. Mahalleler, köyler, şehirler yakılıyor, evlere, tarlalara, malvarlıklarına el konuluyor, Sahil’de -tüm dünyanın şahitliğinde- Alevi nüfus yok ediliyor. Halbuki insan türü, böyle bir olayı geçen yüzyılda yasaklamıştı.
Peki ama henüz kundakta el kadar bir bebeği, yan yana duran ve durmadan ağlayarak başlarında bekleyen maskeli adamın yağdıracağı kurşunları bekleyen -yedi/sekiz yaşlarında- iki küçük erkek kardeşi, hamile kadınları, gözleri kör bir adamı ya da yatalak bir kadını -yaağında- kurşuna dizecek kadar insanlıktan çıkmış HTŞ’li barbar cihatçıları ne motive ediyor? Herhangi bir canlının başka birine kolayca yapamayacağı bu lanet işleri nasıl yapabiliyorlar?
Bu -çağımız değerleri ve akılla açıklanması imkansız- soruyu cevaplamak için -bugüne değil, tarihe bakmamız-, Alevilere karşı Suriye’de 7-8 yüzyıl evvel verilmiş fetvalara gitmemiz gerekiyor. Sahil’deki soykırımın sebebi, İslam dininin Selefi adı verilen mezhebinin, en önemli din adamlarının, o yüzyılda verdiği fetvalara uzanıyor.
........
© Birgün
