menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Besin mensupları

30 4
30.03.2025

“Bunlar engerekler ve çıyanlardır” dizeleriyle başlamak gerekiyor elbette, Ahmed Arif’ten. Pek çok yazıya bu şiirle başladım, bitirdim, fakat bu engerek ve çıyan sürüsünü bitiremedik!

Peki tamam, bu çok öfkeli bir giriş oldu, daha sakin başlayayım. Çocukluğumdan beri gazete tiryakisiyim, babamdan geçti, 7 gazete alırdı her gün, babaannem “ Oğlum daha dünküleri okumadınız, bugün de mi aldınız?” derdi de, babam gülerek “anne o dündü, şimdi bugün” derdi. Gazetemiz Cumhuriyet’ti ama diğer siyasi görüşlere yakın gazeteleri de incelerdi babam, Tercüman da girerdi eve Hürriyet de, Milliyet zaten sosyal demokrattı, okunurdu, Yeni İstanbul gazetesi, hatta Nurcuların gazetesi diye bilinen Yeni Asya, 3-4 yıl çıkan sol gazete Yeni Ortam, hatırladıklarım arasında, hatta lise 1 öğrencisiyken, takma adla ilk yazıyı orada yazmıştım, gazeteleri de dip köşe demez okurdum!

Neyse eskilerin tekaüt dediği yalnızlıktan sıkılmış emekli gibi geçmiş zaman olur ki nostaljisi yapmayayım, ama şunu söylemeyi de unutmayayım:1960 sonlarında, 70’lerde de çok sayıda ırkçı, gerici, sağcı gazeteci ve yazar vardı, görüş bildirir, söyleşi yapar, köşe yazarlardı. Devrimcilere, sosyal demokratlara, sola çatarlardı, partilere, örgütlere değil yalnızca, ilerici gazetecilere de! İçlerinde kan görmek isteyen bir-iki azılı da olurdu olmasına da, çoğu eleştiri sınırını geçmez, bugüne göre kat kat uygar biçimde tartışılırdı.

Bugün deyince dengem yine bozuluyor, dizeler birden dökülüveriyor, “aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır!” O muhteremlerden diyeyim, okuduğum........

© Birgün