İspanya’nın mucizesinden Türkiye’ye ekonomi dersleri
AKP iktidarının ekonomi politikalarının toplum için fayda üretmediği artık geniş kesimler tarafından görülüyor. Özellikle 2021-2025 döneminde, bu politikaların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde değişmesinin mümkün olmadığı daha net anlaşıldı. Türkiye’de toplumun farklı kesimlerinde oluşan ortak beklenti, iktidarın değişmesi yönünde. Bu değişimle birlikte, insanların insanca yaşayabileceği, adil ve sürdürülebilir ekonomi politikalarının uygulanması gerekiyor.
Bugünün siyasetle kilitlenmiş, dar ekonomi tartışmalarından uzaklaşıp dünyadan doğru örnekleri incelemek bu yüzden önemli. İspanya ekonomisi, bu anlamda dikkatle incelenmesi gereken bir örnek. Demokratikleşmeyle birlikte büyümeyi başaran, gelir eşitsizliğini azaltan ve güçlü bir ekonomik performans sergileyen İspanya, Türkiye için yol gösterici olabilir.
Erdoğan sonrası dönemde Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kapsayıcı ve uzun vadeli kalkınma planlarını hazırlarken, İspanya modeli önemli bir ilham kaynağı olabilir.
O zaman buyurun...
Yıllarca Avrupa’nın en zayıf ekonomilerinden biri olarak görülen İspanya ekonomisi 2024 yılında yüzde 3,2 büyüyerek, Avro Bölgesi’nin yüzde 0,5’lik ortalamasının çok üzerinde performans gösterdi ve Avrupa’nın en hızlı büyüyen büyük ekonomisi oldu. Ekonomisi Avro Bölgesi’nin sadece onda biri kadar olsa da bölge genelindeki büyümenin yarısını tek başına sağladı. En önemlisi, bu büyüme yüzde 2,8 bütçe açığı GSMH oranına sahip ülkede kamu maliyesini zorlamadan gerçekleşti ve gelir eşitsizliğini azaltmayı da başardı. Bu başarının temelinde, ülkenin güçlü yönlerini öne çıkaran, üretkenliği artıran değişim ve turizm gibi alanlara verilen destekler yer aldı. Çevre dostu yatırımlar ve yüksek dış ticaret fazlası sayesinde iş yaratmaya odaklanan dengeli bir ekonomik model kuruldu. Artan ücretler, güçlü tüketici harcamaları, rekor turizm ve yenilenebilir enerji alanındaki liderlik İspanya’yı Avrupa’nın en büyük ekonomik başarı öyküsüne dönüştürdü.
Bu dönüşüm bir gecede gerçekleşmedi.
Bu güçlü büyümenin üç dayanağı var: istihdam, turizm ve ihracat. En önemli etken ise yeni iş imkanlarının artmasıydı. Ülkedeki sosyal demokrat hükümet 2008 krizinde uygulanan kemer sıkma politikalarının aksine pandemide farklı bir yol izledi. Yaklaşık 3,4 milyon çalışana destek olan kısa çalışma programları ve 674.000’den fazla küçük ve orta ölçekli işletmeye sağlanan kamu kredileri ile ekonomiyi ayakta tutacak bir güvenlik ağı kurdu. İspanya’nın uyguladığı ekonomi politikasında, AB kurtarma fonları yatırımları desteklemek için kullanıldı. Verimliliği artıran reformlarla birlikte kaynakları yatırıma döndürme stratejisi ekonomiyi daha rekabetçi ve kapsayıcı hale getirdi.
2021’deki kalıcı işe alımları artıran işgücü piyasası reformu ardından 2024’te 500 binden fazla yeni iş yaratıldı ve işsizlik oranı son 16 yılın en düşük seviyesine indi. Avro Bölgesi’nde ekonomik yavaşlamaya rağmen, İspanya 2024’te Fransa ve Almanya’nın toplamından daha fazla........
© Birgün
